“Her 3 gıdadan 1’i çöpe gidiyor”

Yaşar Üniversitesi Gıda ve Tarım Topluluğu ve Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölümü iş birliğinde düzenlenen “Başaktan Buğdaya, Undan Ekmeğe: Sürdürülebilir Üretim için Tahıl Sektörünün Değerlendirmesi” paneline alanında uzman konuşmacılar katıldı. Gıda israfı konusuna değinen Konak Tarım ve Orman İlçe Müdürü Ruhşan Özdemir Çiftçi, “Türkiye’de günlük 4,9 milyon somun ekmek israf ediliyor. En çok israf edilen ürünün ekmek olmasının nedeni, taze tüketme alışkanlığımızın olması” dedi.

Yaşar Üniversitesi Gıda ve Tarım Topluluğu ile Meslek Yüksekokulu Gıda İşleme Bölümü iş birliğinde “Başaktan Buğdaya, Undan Ekmeğe: Sürdürülebilir Üretim için Tahıl Sektörünün Değerlendirmesi” paneli düzenlendi. Yaşar Üniversitesi Rektörlük Konferans Salonu’nda gerçekleşen etkinlikte, alanında uzman kişiler gıda israfı, glüten, artizan ekmek, enzim, tarım ekonomisi gibi konulara değindi.

Panel açılışında konuşan Yaşar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslan Örnek, “Türkiye’de 3 milyondan fazla tarım işletmesi var. Gıda olmadan yaşamımızı sürdürmemiz mümkün değil. Gıdada sürdürülebilirlik ile ilgili yapılan her çalışma son derece önemli” dedi.

Yaşar Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aslan Örnek

Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve Gıda ve Tarım Topluluğu Akademik Danışmanı Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel ise tarım ve gıdanın iç içe olduğunu belirterek gıda üretimindeki ürünlerin yüzde 95’inin toprak kaynaklı olduğunu söyledi.

Meslek Yüksekokulu Müdür Yardımcısı ve Gıda ve Tarım Topluluğu Akademik Danışmanı Doç. Dr. Ruhan Aşkın Uzel

TÜRKİYE’DE GÜNLÜK 4,9 MİLYON SOMUN EKMEK İSRAF EDİLİYOR

 Gıda israfı konusuna değinen Konak Tarım ve Orman İlçe Müdürü Ruhşan Özdemir Çiftçi, istatistik bilgisi vererek “2050’de 10 milyar nüfus olacaksa gıdanın yetebilmesi için şu anki üretimin yüzde 60 artması gerekiyor. Dünyada 690 milyon insan açlıkla, 670 milyondan fazla insan ise obezite ile mücadele ediyor. Her 3 gıdadan 1 tanesi çöpe gidiyor. Türkiye’de günlük 4,9 milyon somun ekmek israf ediliyor. En çok kayıp meyve sebzede yaşanıyor. Üretilenin yaklaşık yüzde 50’si kayıp. Yılda 19 milyon ton gıda çöpe atılıyor. En çok israf edilen ürünün ekmek olmasının nedeni, taze tüketme alışkanlığımızın olması. Bölgemizde organik atıkları komposta dönüştüren duyarlı insanlar var. Kompost toprak zenginleştiricisi olarak tarımda da kullanılıyor. Bu konuda müdürlük olarak, Gıdanı Koru Kampanyası kapsamında açık büfe kavramının toparlanması ve israfın önüne gecikmesinin üzerine gittik. Gıdanı Koru mutfak atölyelerinde, profesyonel bir mutfakta ev kadınlarını topladık ve israfı azaltmaya yönelik eğitimler verip yemekler yaptık” dedi.

Konak Tarım ve Orman İlçe Müdürü Ruhşan Özdemir Çiftçi

METAVERSE İLE BİRLİKTE YAPAY GIDALAR GELECEK

 İklim krizi, kuraklık nedeniyle tarımsal verimliliğin düşmesi sonucu tarımın geleceğinin Tarım 5.0 ve Metaverse tarım olduğundan bahseden Tarım Fütüristi ve Yazar Mine Ataman, “Şimdiye kadar sahip olduğumuz hiçbir teknoloji karnımızı doyuramamıştı. Şimdi ise yapay besinler, ‘Metaverse gıda’, yeni protein kaynakları, tarımın ve gıdanın olduğu kadar insan türünün de geleceğini belirleyecek. Metaverse evreni gerçek hayatta şirketlerin yapmaya gücü yetmeyen deneylere, geniş kitlelere hitap eden araştırmalara yeni bir soluk getiriyor. Uzak ülkeler için üretilen bir tarımsal ürünü hedef kitle Metaverse’de deneyimleyebilecek. Bundan 10 yıl sonra yapay gıdalara bakışımız değişmiş, herkes yapay gıdalara olan önyargısını atmış olacak. Gerçek ekmek, avokado, domates sadece yüksek gelirli kişilerin sofrasında yer alacak. Düşük gelirliler yapay et türü gıdalarla beslenecek, kahvaltıya ekmek hapı, akşama kan tozlu sufle. Birçok kişinin tat kaynağı Metaverse gıda olacak” diye konuştu.

arım Fütüristi ve Yazar Mine Ataman

TEŞHİS EDİLENE KADAR BİR HASTALIK, SONRA İSE BİR YAŞAM BİÇİMİ

 Gluten intoleransı ve çölyak hastalığı hakkında sunum yapan Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer, “Çölyak dünyanın en eski genetik hastalıklarından biridir. Teşhis edilene kadar bir hastalık, teşhis edildikten sonra bir yaşam biçimi olarak nitelendiriyoruz. Çölyak genetik ve çevresel faktörlerin etkileşimi sonucu ortaya çıkan, ince bağırsak problemleri ile karakterize edilen, hayat boyu devam eden, tahıllardaki ‘prolamin’ proteinlerinin tüketilmesi sonucunda belirtiler veren bir gıda intoleransıdır. Ürünlere 20 mg/kg’dan düşük ise glütensiz, 20-200 mg/kg arası glüten içeriyorsa glüteni azaltılmış adını veriyoruz. Buğday dünya üzerinde satın alınabilecek en ucuz ve en yüksek protein kaynağıdır. Çölyak hastası değilseniz ve buğday tüketimini hayatınızdan çıkarırsanız birçok vitamin, mineral ve proteinden yoksun kalmış olursunuz. Her geçen gün glütensiz ürün pazarı artıyor. Glütensiz beslenen kişilerin yüzde 16.8’i çölyak hastası, yüzde 83.2’si ise çölyak ile ilişkisi olmayan kişiler. Çok pompalanan bir pazar var, söylenen birçok şeyin gerçeklikle alakası yok. Glütensiz ürünleri zorunlu haller dışında kesinlikle tüketmememiz gerekiyor” şeklinde konuştu.

Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Gıda Mühendisliği Öğretim Üyesi Prof. Dr. Mehmet Sertaç Özer

Unun kullanım alanlarından ve artizan ekmek yapımından bahseden MBA Food Factory Gıda Eğitim ve Danışmanlık Şirketi Kurucusu Şef Merve Burcu Akbulut ise un seçiminin ve undaki kepek oranının çok önemli olduğunu aktardı.

MBA Food Factory Gıda Eğitim ve Danışmanlık Şirketi Kurucusu Şef Merve Burcu Akbulut

GIDA SEKTÖRÜNÜN BÜYÜMESİ İÇİN ENZİM ÜRETİMİ YERLİLEŞTİRİLMELİ

 Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve LIVZYM Biyoteknoloji Ar-Ge San. ve Tic. A.Ş. Kurucu Genel Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Serdar Uysal ise enzimlerle ilgili bilgiler vererek “Dünyadaki sorunların çözümlerinde en önemli sac yaklarından birisi biyoteknoloji olacak. Enzimler gıda sektöründeki süreçleri hızlandırır, çok daha çevreci ve sağlıklıdır. Ülkemizde bu sektörün büyümesi, enzim, lipit, vitamin gibi teknolojik ürünlerin yerlileştirilmesiyle mümkün olur. Biz küspeleri genetiği değiştirilmiş mikroorganizmalara yedirip enzimlere dönüştürüyoruz. Ürettiğimiz enzimleri sektörlere uyguluyoruz. Mikroorganizmayı alıyoruz, genetiği değiştirilmiş soya yerine biyokütleyi yemde kullanıyoruz. Dünyaya hiçbir zararı olmayan ekonomik değer yaratan müthiş bir sistem. Dünyada yaklaşık 10 milyon liralık bir enzim sektörü va

Bezmialem Vakıf Üniversitesi Tıp Fakültesi Biyofizik Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve LIVZYM Biyoteknoloji Ar-Ge San. ve Tic. A.Ş. Kurucu Genel Müdürü Dr. Öğretim Üyesi Serdar Uysal

DÜNYA BUĞDAY İHRACATININ YÜZDE 30’U RUSYA VE UKRAYNA’DA

Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Serpil Kahraman

 Ukrayna-Rusya savaşının tarıma etkilerine değinen Yaşar Üniversitesi İşletme Fakültesi Ekonomi Bölümü Doç. Dr. Serpil Kahraman ise şunları söyledi: “Marketlere koştuk, unlar kalmadı, yağ reyonları boşaldı. Spekülasyonlarla karşılaştık. Ekonomi dışında bir faktör olduğunda dahi tarım zaruri ihtiyaçlarımızdan biri. Bu ürünlere talebimizi artırarak fiyatları artırmış oluyoruz ve market rafları boşalıyor. Dünya buğday ihracatı 200 milyon ton. Bunun yüzde 30’u Rusya ve Ukrayna tarafından gerçekleştiriliyor. Ayçiçeği tohumu üretiminin yüzde 32’si, mısırın yüzde 19’u, arpanın yüzde 31’i bu ülkelerde gerçekleştiriyor. İthalat kısıtlamaları Rusya’ya yaptırım geldiği için bu ürünlerin fiyatını artıracak. Rusya’dan Türkiye’ye toplam tarım ürünü ithalatı 4.3 milyar dolar, tarım ürünü satışımız ise 1.5 milyar dolar. Dış ticaret açığı söz konusu, doğal olarak fiyatlara yansıması kaçınılmaz olacaktır.”