Bu filmler engelsiz

Yaşar Üniversitesi ile İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle hayata geçen Sinema Terapi Projesi kapsamında, görme engelli öğrenciler ile işitme engelli öğrencilerin, öğretmenleriyle birlikte aldıkları eğitimin ardından çektikleri kısa filmler tamamlandı.

Yaşar Üniversitesi ile İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle hayata geçen Sinema Terapi Projesi kapsamında, görme engelli öğrenciler ile işitme engelli öğrencilerin, öğretmenleriyle birlikte aldıkları eğitimin ardından çektikleri kısa filmler tamamlandı. Görme engellilerin seslerini kaydettiği, işitme engellilerin de görüntülerini çektiği ve öğretmenlerinin hikayelerini anlattıkları filmlerin ilk gösterimi Yaşar Üniversitesi’nde yapıldı. İzleyenlere duygulu anlar yaşatan filmler, Türkiye’de ve Polonya’da gerçekleştirilecek sempozyumlarda da sunulacak.internet3

Avrupa Birliği Bakanlığı AB Eğitim ve Gençlik Programları Merkezi Başkanlığı’nın desteklediği Hayat Boyu Öğrenme Programı Comenius kapsamında sürdürülen “Sinema terapi” projesi kapsamında, Yaşar Üniversitesi ve İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü’nün, engelli olmanın başarıya engel olmadığını göstermek için hayata geçirdiği, işitme ve görme engellilerin kendi filmlerini kendilerinin çektiği proje tamamlandı. Yaşar Üniversitesi’nde filmlerin ilk gösterimi için düzenlenen törene İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı, Yaşar Üniversitesi Film Tasarımı Bölüm Başkanı Prof. Dr. Şefik Güngör, proje yöneticileri, film çekimlerinde yer alan öğrenciler ve öğretmenleri katıldı. Filmler, salondaki engelli öğrenciler için işaret dilinde ve sesli betimleme olarak da anlatıldı.

Geçen Aralık ayında başlayan proje çerçevesinde, İzmir Bornova Aşık Veysel Görme Engelliler Ortaokulu ile Tülay Aktaş İşitme Engelliler Ortaokulu’ndan seçilen 10 öğrenci ve 6 öğretmen, Yaşar Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi Film Tasarım Bölümü Öğretim Görevlisi Kerem Kaban’dan “senaryo yazımı”, “kısa filmin temel ilkeleri ve yapımı” ve “ekipman kullanımı” konularında eğitim aldı. Öğretmenleri ve onların hayatlarından kesitlerle ilgili senaryolar hazırlayan engelli öğrenciler, Kerem Kaban ve öğrencilerinin eşliğinde kısa filmlerinin çekimlerini 1,5 ayda tamamladı. Görme engelli öğrenciler sesleri kaydetme ve müzik tasarımı aşamasında, işitme engelli öğrenciler ise görüntü çekimi ve yönetimi aşamasında aktif olarak rol alarak güçlü yönlerini öne çıkardı ve farklı bir alanda ilk defa birlikte çalışma örneğini sergiledi.

 Yaşar Üniversitesi ile İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle hayata geçen Sinema Terapi Projesi kapsamında, görme engelli öğrenciler ile işitme engelli öğrencilerin, öğretmenleriyle birlikte aldıkları eğitimin ardından çektikleri kısa filmler tamamlandı.
Yaşar Üniversitesi ile İzmir Milli Eğitim Müdürlüğü işbirliğiyle hayata geçen Sinema Terapi Projesi kapsamında, görme engelli öğrenciler ile işitme engelli öğrencilerin, öğretmenleriyle birlikte aldıkları eğitimin ardından çektikleri kısa filmler tamamlandı.

ÖĞRETMENLERİN HİKAYELERİ DUYGULU ANLAR YAŞATTI

Öğrenciler filmlerinde, öğretmenlerinin hikayelerini işlemeyi seçti. İlk filmde, kendisi de Aşık Veysel Görme Engelliler Okulu’nda yatılı olarak eğitim gören, ardından üniversite eğitimi alıp aynı okulda Türkçe öğretmenliği yapan Emine İşler’in hikayesini ve şiire olan tutkusu yer aldı. Üç yıl önce, “Benim adım güz” isimli bir şiir kitabı da çıkaran İşler’in hayatının anlatıldığı kısa film gösterilirken hem Emine İşler hem de salonda bulunanlar duygu dolu anlar yaşadı. Projeyi ilk duyduğunda “Tam bize göre” dediğini anlatan İşler, “Bir araya gelen grupların engel durumları farklı, ancak onun haricinde iletişim kurmakta zorlanacaklarını düşünenler yanıldı. Yapılmak istenilen her şey yapıldı ve çok da güzel bir proje ortaya çıktı. Çünkü işitme engelliler görsel konularda çok çok iyiler, görme engelliler de işitsel konularda çok çok iyiler, birbirlerini mükemmel tamamladılar. Özgüvenleri daha da yükseldi. Yapabilecekleri şeyler konusunda daha geniş çerçeveden bakmayı öğrendiler. Benim hayalim okuduğum okulda öğretmen olabilmekti, bunu da başardım. Umarım öğrencilerim de hayallerinin gerçekleşebileceğine bu proje vasıtasıyla biraz daha inanabilmişlerdir” dedi.

Diğer üç filmde ise ilkokuldan sonra ailesi maddi durumları iyi olmadığı için okutmak istemeyince evden kaçıp yatılı okulda, hafta sonları para kazanmak için ayakkabı boyacılığı yaparak Matematik öğretmeni olan Aşık Veysel Görme Engelliler Okulu Müdürü Hüseyin Çarboğa, görme engelliler golbol milli takımına birçok öğrenci yetiştiren ve okul takımıyla Türkiye şampiyonlukları bulunan Ahmet Durgun ve kendini engelli öğrencilerinin eğitimine adayan öğretmen Serkan Bakır’la yapılan söyleşiler yer aldı.

Öğrenciler filmlerinde, öğretmenlerinin hikayelerini işlemeyi seçti. İlk filmde, kendisi de Aşık Veysel Görme Engelliler İlköğretim Okulu’nda yatılı olarak eğitim gören, ardından üniversite eğitimi alıp aynı okulda Türkçe öğretmenliği yapan Emine İşler’in hikayesini ve şiire olan tutkusu yer aldı.
Öğrenciler filmlerinde, öğretmenlerinin hikayelerini işlemeyi seçti. İlk filmde, kendisi de Aşık Veysel Görme Engelliler İlköğretim Okulu’nda yatılı olarak eğitim gören, ardından üniversite eğitimi alıp aynı okulda Türkçe öğretmenliği yapan Emine İşler’in hikayesini ve şiire olan tutkusu yer aldı.

TÜRKİYE’DE BİR İLK

İzmir Milli Eğitim Müdürü Vefa Bardakcı, projenin temel amacının, engelli olmanın başarıya engel olmadığını göstermek olduğunu belirterek, “Film çekmek, ilk düşünüldüğünde görme veya işitme engelli bir insanın yapabileceği bir iş gibi görünmüyor. Ancak bunun doğru olmadığını bugün gördük. Yaptığımız çalışma ile görme ya da işitme engelli olmanın, film çekmeye engel olmadığını gösterdik. Birbirlerine göz kulak oldular, birlikte çalışırlarsa neler başarabileceklerini herkese kanıtladılar, ortaya da çok güzel ürünler çıktı. İlk etapta öğretmenlerimiz ve 10 öğrencimize eğitimler verildi. Onlar da kendilerinden sonra gelecek öğrencilere bu eğitimleri verecekler. Böylece bu projenin uzun yıllar sürdürülmesini hedefliyoruz” diye konuştu.

POLONYA’DA DA GÖSTERİLECEK

Öğretim Görevlisi Kerem Kaban ise “Görme ve işitme engelli kişilerin, kendi dünyasında nasıl yaşadıklarını anlamak ve onların da bu dünya içinde bize aktaracakları görsel-işitsel formları sanat ve estetikle birleştirerek yeni ve yaratıcı çalışmalar yapmalarını sağlamayı hedefledik. Böylece, kendi dünyalarını, sesler ve görüntüler yoluyla bize anlatmalarını sağladık. Belirlenen gruplara periyodik olarak çeşitli dersler vererek filmi ortaya çıkaracak beceriyi kazanmalarını amaçladık. İlk etapta, tamamını görme ve işitme engelli öğrencilerin hazırladığı 4 film ortaya çıktı. Bu filmler, Türkiye’nin yanı sıra proje ortağımız Polonya’da gelecek hafta Filmoterapi/Metamorfoz adlı konferansta katılımcılara da sunulacak” dedi.