Prof. Dr. Timur Demirbaş: İnternetten bir tıkla silah alımına engel olunması gerekiyor

Bireysel silahsızlanma bilincinin oluşturulması ve 28 Eylül’ün Bireysel Silahsızlanma Günü olarak kabul edilmesi için Umut Vakfı her yıl bu tarihte çeşitli etkinlikler düzenliyor. Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Vakfın Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, her yıl onlarca insanın bireysel silahlı olaylar sonucu hayatını kaybettiğini hatırlatıp “İnternet üzerinden bir tıkla kolaylıkla temin edilen silahlar, birçok masum insanı hayattan koparıyor” diyerek bu yıl da bir dizi etkinlik düzenleyeceklerini söyledi.

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi ve Umut Vakfı Yönetim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Timur Demirbaş, 28 Eylül Bireysel Silahsızlanma Günü’nde, vakıf olarak yaşanan sorunlara dikkat çekmek için İstanbul Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı’nda “Kadın, şiddet, cinayet ve bireysel silahsızlanma” konulu bir oturum düzenleyip “Yaşama Hak Tanıyın” temalı uluslararası karikatür yarışmasının sergisini açacaklarını söyledi. Umut Vakfı Silahlı Şiddet Haritası verilerine göre, geçen yıl yaşanan 3 bin 494 bireysel silahlı olayda, 2 bin 187 kişi hayatını kaybettiğini, 3 bin 529 kişinin yaralandığını hatırlatan Prof. Dr. Timur Demirbaş, yaşanan olayların yüzde 80’inde ateşli silahların kullanıldığını tüfek ile yaralama ve ölümlü olayların oranının ise yüzde 40,7 olduğunu vurguladı.

RUHSATSIZ AV TÜFEĞİ-POMPALI SİLAH SORUNU

Pompalı tüfeklerin, internetten, ikinci el eşya satışı yapılan sitelerden ve sosyal medyadan, yaş, sabıka vb. hiçbir sorgulama yapılmadan, rahatlıkla 300-400 liradan başlayan fiyatlarla alınabilmesinin son yılların en önemli sorunlardan birisi olduğunu ifade eden Prof. Dr. Demirbaş, “Ruhsatsız tabanca taşıyan kişi 6136 Sayılı Kanun’un 13. maddesi gereğince 3 yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılabilmekte; silah veya mermilerin sayı veya nitelik bakımından otomatik tabanca vb. gibi vahim olması halinde ise bu ceza 8 yıla kadar çıkabilmektedir. Bu cezalar caydırıcı olurken ruhsatsız av tüfeği ya da pompalı tüfekle yakalanan kişilerin ve onlara bu silahları sorumsuzca hiçbir belge talep edilmeden satanların yalnızca 500 TL idari para cezası alması caydırıcı olmamaktadır. Nitekim Denizli’de geçen hafta 787 pompalı tüfekle yakalanan kişi idari para cezası uygulanarak serbest kalmıştır. Birçok suçta bu tüfekler kullanılmaktadır. Yaptırımların ruhsatsız tabancalarda olduğu şekilde hapis cezası gibi seçeneklerle caydırıcı hale getirilmesi ve etkin mücadele durumunda bu suçlarda azalma olacaktır. Aynı cezaların, kanuna uygun satış yapmayanlar için de uygulanması, bu tip olayların önüne geçecektir” diye konuştu.

“Sokaklarda yaşanan çatışmalara, düğünlerde, asker uğurlamalarında rastgele ateşlenen ve çoğunluğu internetten bile basitçe satın alınabilen ruhsatsız silahlarla işlenen cinayetlere tanık oluyoruz. Pek çok masum insan bu nedenle ne yazık ki yaşama veda ediyor” diyen Prof. Dr. Timur Demirbaş, silah bulundurmanın kendisinin suç olması yanında, silahın genellikle diğer suçları işlemede araç olarak kullanılması nedeniyle silahlanmanın önlenmesinin suçluluğun önlenmesi bakımından öneminin büyük olduğunu vurguladı.

AÇIK CEZAEVLERİNDEN İZİNLİ ÇIKIŞLAR

Son dönemde açık cezaevlerinden izinli çıkanların işledikleri suçlara da dikkat çeken Prof. Dr. Timur Demirbaş, “Cezaevlerinden izinli çıkanlar, geçen Haziran ayında İzmir’de boşandığı eşini ve kardeşini katletti, Temmuz’da Denizli’de iki kişiyi pompalı tüfekle öldürdü, Taksim’de 23 yaşındaki genç mühendis Halit Ayar’ı bıçakla öldürdü, arkadaşını yaraladı. Son olarak geçen hafta yine cezaevinden izinle çıkan bir kişi, iki çocuğunun annesi eski eşini önce bıçakladı ardından çaydanlıkta ısıttığı kızgın yağı üzerine döktü. Açık cezaevlerine geçiş ve izin şartlarının da yeniden gözden geçirilmesi gerekiyor” dedi.

Silahlanmaya karşı mücadele bakımından silahlanma nedenlerini öncelikle ortadan kaldırmak gerektiğini ifade eden Timur Demirbaş, “Başta okullar ve silahlı kuvvetlerde olmak üzere medya vasıtasıyla yapılacak eğitici faaliyet ve programların büyük önemi var. Buna, silah ruhsatı alabilmenin güçleştirilmesi yanında, kanunların etkin ve çabuk bir şekilde uygulanması suretiyle adalet sistemine olan inancın kuvvetlendirilmesini de eklemek gerekir. Çocukları şiddete ve silaha özendiren çizgi filmler ile oyuncakların kontrolüne ilişkin tedbirler de mutlaka alınmalı. Sonuç olarak, ülkemizde yüzde 85’i ruhsatsız en az 25 milyon silah bulunuyor. Acil olarak, her türlü şiddetin nedenlerinin masaya yatırılması, çözümlerinin projelendirilip uygulamaya geçmesi, internetten bir tıkla silah alımına engel olunması gerekiyor” diye konuştu.