Engelliye istihdam engeli

 

Ülkemizde yaşayan 9,5 milyona yakın engelli birey için işsizlik, en büyük sorunlar arasında yer alıyor. Üstelik Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın araştırmasına göre engellilerin çoğu niteliksiz işlerde çalışıyor. Profesyonel olarak nitelendirilebilecek işlerde çalışan engelli bireylerin oranı yüzde 10’u bile bulmuyor. 

Her yıl dünya genelinde 10 Mayıs ile 16 Mayıs tarihleri arasında düzenlenen Engelliler Haftasında Türkiye’nin engelli istihdam tablosunu ele alan Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman, “TÜİK verilerine göre ülkemizde toplam nüfusun yüzde 12,29’unu engelli bireyler oluşturmakta. Ülkemizde erkek engellilerde istihdama katılım oranı yüzde 35’in üzerindeyken, kadın engellilerde bu oran yüzde 6’ya kadar düşmekte” dedi.

Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman

ÖZEL SEKTÖR YETERLİ DESTEĞİ VERMİYOR

Türkiye’deki işverenin engelli istihdamına yönelik bakış açısını değerlendiren Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman, firmaların yüzde 66’sının engelli istihdamını sadece yasal bir zorunluluk olarak gördüklerini söyledi. Kahraman, “Kamu ve özel sektör payları istihdam politikalarının belirlenebilmesi açısından önem arz etmektedir. Örneğin, özel sektörde yaklaşık 24 bin istihdam açığı mevcut.  Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın, ‘İş Gücü Piyasasının Özürlüler Açısından Analizi’ araştırmasına göre; Türkiye’de, firmaların yüzde 66’sı engelli istihdamını yasal bir zorunluluk olarak görmekte olup ancak kalan yüzde 34’lük kesim sosyal sorumluluk ve işe uygunluk gerekçesini belirtmektedir. Firmaların engellilerin istihdamından kaçınma gerekçelerine baktığımızda ise yüzde 48’i yani neredeyse yarısı çalışan sayısının kota altında kaldığını, yüzde 31’i sektörün uygun olmadığını ve kalan yüzde 11 ise engelli kontenjanında başvuru bulunmadığını gerekçe göstermektedir.” bilgisini verdi.

NİTELİKSİZ İŞLERDE ÇALIŞIYORLAR

Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı’nın araştırmasına göre engellilerin yarısından çoğunun niteliksiz işlerde çalıştığını belirten Kahraman, “Engellilerin yüzde 29,8’i satış, yüzde 25,5’i büro elemanı olarak çalışırken profesyonel olarak nitelendirilebilecek işlerde çalışanlar ancak yüzde 10’u bile bulmuyor.  Ne var ki, işgücüne katılan engellilerin çok az bir bölümü eğitim aldıkları alanda istihdam olanağı bulabilmekte. Öte yandan engelli istihdamına yönelik araştırmalar eğitim düzeyi veya mesleki eğitim ve engelli istihdamı arasında ilişki olmadığı şeklinde ilginç bir sonucu da ortaya koymaktadır” dedi.

NELER YAPILMALI

Engelli bireylerin istihdam sürecine dahil olmasının bu bireylerin toplumsal, sosyal ve ekonomik hayata katılımlarını sağlayan en önemli etken olduğunu ifade eden Serpil Kahraman, engelli istihdamını artırmak için neler yapılabileceğini de anlattı. Kahraman, “Ülkemizde firmaların, engelli bireylerin istihdam payını arttırmak üzere özellikle vergi indirimi kolaylığı ve enerji maliyetlerinde indirim gibi doğrudan maliyet düşürücü politikaları beklediklerini görmekteyiz. Esasen iş yerine erişimin sağlanması, iş yeri koşullarının engelli bireye uygun hale getirilmesi gibi uygulamalar yanında, toplumda ‘farkındalık’ yaratan etkinliklerin artırılması engelli bireylerin istihdama katılım payının arttırılmasında daha temel bir adım teşkil edecektir” dedi.

YEREL MEDYA DAHA İLGİLİ

Basının engellilere yönelik duyarlılığı hakkında bilgi veren Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Huriye Toker ise, yerel gazetelerin ulusal gazetelere oranla engelli birey haberlerine daha çok yer verdiğini söyledi. Toker, “Medya Takip Merkezi’nin yaptığı bir araştırmaya göre hem yazılı basın hem TV hem de haber portallarında en az fazla bedensel engelliler ile ilgili haberlere yer verilirken en az zihinsel engellilerle ilgili haberlere yer verilmiş. Ayrıca özellikle farkında olmadan yapılan en büyük hata medyanın engelli bireye ilişkin kullandığı basmakalıp dil, terminoloji ve imajlardır. Sıklıkla karşımıza çıkan ‘engelli kardeşimiz’, ‘hepimiz potansiyel engelliyiz’ gibi kalıp sözlerin yarattığı ayrımcı dil medyada da varlığını sürdürmektedir. Medya yapısı gereği uç örnekleri haberleştirmeye çalışmaktadır. Haber değeri açısından farklı olanı öne çıkaran medya kullandığı ayrımcı dil ve kişiselleştiren haber pratiği ile engelli bireyin içinde bulunduğu durumu daha da abartmakta, ayrımcılığa neden olmaktadır” diye konuştu.  

 

Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Huriye Toker

RAKAMLARLA İŞ BAŞVURUSU

Geçen yılın ilk yarısı İŞKUR’a başvuruda bulunan toplam engelli sayısı 32 bin 742 olup, 7 bin 393 kişi işe yerleştirildi. Yine aynı dönem kamunun çalıştırmakla yükümlü olduğu engelli birey sayısı 8 bin 542 iken, özel sektörde bu rakam yaklaşık 105 bine ulaştı.   

İZMİR ÖZELİNDE

2015 yılı sonu itibariyle, İzmir’de İŞKUR’a başvuruda bulunan engelli birey sayısı toplam 3 bin 636 olurken, bu rakamın 960’ı işe yerleştirildi. Engelli istihdam etmek zorunda olan işyeri sayısı toplam 960 olurken, bu işyerlerinden yalnızca 44’ü kamuya aittir. Söz konusu işyerlerinde halen 5 bin 112 kişi çalışırken, açık kontenjan 1479, kontenjan fazlası çalışan ise 393’tür.