2014 yerel seçimleri için geri sayım sürerken Yaşar Üniversitesi akademisyenleri aday adaylarına başarı tüyoları verdi …
Yaklaşan yerel seçimler öncesinde, birçok siyasetçi, belediye başkanı veya meclis üyesi olmak için giderek artan bir siyasi yarış içine girdi. Yalnızca İzmir’de, bin 500’ün üzerinde kişi yerel yönetimlere talip olarak aday adaylığı için başvurdu. Yüzlerce isimle yarışarak aday olmak isteyen siyasetçilere Yaşar Üniversitesi akademisyenlerinden öneriler geldi.
”YENİ SİYASET ANLAŞINA GÖRE HAREKET ETMELİLER”
Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Özlem Aşman Alikılıç, dünyada siyaset anlayışının 5-10 yıl önceki gibi olmadığını hatırlatarak, adayların, öncelikle iletişim dersi almalarını, sosyal medyayı iyi kullanmalarını, genç nüfusa yönelik eylem ve söylem geliştirmelerini, halkla hem yüz yüze hem de internet aracılığıyla bire bir iletişime geçmelerini önerdi.
“YÜZME BİLMEDEN DENİZE ATLAMASINLAR”
Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Özlem Aşman Alikılıç, aday adaylarının halkla iletişimi bilmeden bu işe soyunmamaları gerektiğinin altını çizerek, “Aday adaylarının büyük bir kısmının, politik sürece atıldıkları andan itibaren bugüne kadar çok büyük oranda göz ardı ettikleri kamuoyu oluşturma çalışmalarını birden ön plana alarak bir anda çok yoğun bir iletişim faaliyeti içine daldıklarını görüyoruz. Bu noktada, bir kişinin belki de geçmişinde hiç var olmayan, kamuyla ve halkla iletişimini yönetmek aday adaylığı süreciyle birden bire başlıyor. Eğer bir aday adayı, iletişimi bilmiyorsa bu durum açıkçası yüzmeyi bilmeden denize atlamak gibi olur” dedi.
”GALİBİ SOSYAL MEDYA BELİRLER”
Kitle iletişiminde son dönemde büyük değişimler yaşandığını belirten Alikılıç, “Geleneksel iletişim araçlarının etkili ve güçlü olduğu dönemleri geride bırakmaya başladık. Bırakın 10 yıl öncesinin metotlarıyla siyaseti yapmak ve uygulamak bile günümüzde doğru değil. Seçimin galibi, hedef kitlesini iyi seçen, eylem ve söylemlerini yeni siyasete göre şekillendiren, sosyal medyayı çok iyi kullanan siyasetçiler olacaktır. Seçimlerin galibini büyük ölçüde sosyal medya belirleyecektir” diye konuştu.
”KAHVEHANE ZİYARETLERİ TARİH Mİ OLUYOR?”
Adaylara, geleneksel medyanın yanı sıra sosyal medyada da yer almalarını öneren Alikılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: “Sosyal medyayı etkili kullanmak da bu işin olmazsa olmazı. Eğer gençlerin oylarını istiyorsanız, büyük bir potansiyel var. Gençler neleri beğenir, nasıl yaşarlar, günlerini nasıl geçirirler sorularına cevap verebilirseniz, ne istediklerine de verecek çok cevabınız olur. Bu insanları kahvehanelerde bulamazsınız. 406 üniversite öğrencisi üzerinde yaptığımız araştırmaya göre, gençler vaktinin büyük bir kısmını internette geçiriyor. Yüzde 85’i günde en az beş saatlerini internette geçiriyor. Eskiden mahalle ve kahvehane ziyaretleriyle yapılan tanıtımlar, artık sosyal medya üzerinden yapılacak. Ancak geleneksel yöntemler de tabii ki ölmeyecek”
”ADAYLARIN KIYAFET SEÇİMİ ÇOK ÖNEMLİ .BEYAZ TEMİZLİK VE SAFLIĞIN RENGİ”
Siyasetçilerin kıyafetlerinde renk seçimine önem vermesi gerektiğini de belirten Alikılıç, “Beyaz renk, hem dünya genelinde hem Türk toplumunda önemli ifadeler barındırır. Temizlik, saflık ifade eder. Beyazın üzerine kırmızı Türk Bayrağı’nı temsil eder. Kırmızı tek başına çok rahatsız edici olacağı için erkek siyasetçiler, kırmızı rengi sadece kravat ve mendil gibi aksesuarları olarak kullanabilir. Kadın adaylar renk konusunda erkeklere oranla daha şanslı. Zira seçim çalışmalarında erkeklere göre daha kolay farklı kombinler yapabilirler” dedi.
”MAVİ CANLILIK VE DOĞALLIK”
“Mavinin de yine beyazdaki gibi temizlik, hijyen, canlılık, tazelik ve doğallık içeren özellikleri vardır” diyen Özlem Alikılıç, “Mavi renk aslında liderin hem doğal hem de tertemiz bir insan olduğunu vurgular. Bu vurgular sözel değil ama siyasetçilerin mevcut iletişim programını destekleyen önemli ayrıntılar. Ama mavi gömlek giyip itibar sahibi olmayan bir siyasetçi de elbette yaratılmaz. Renk tek başına yeterli değil tabii” şeklinde konuştu.
”RENKLER VE SİYASİ PARTİLER”
Günümüzde bazı renklerin siyasi partilerin sembolleri haline geldiğini kaydeden Alikılıç, “Bazı renkler siyasi partilerin sembolü haline dönüşmekte. Adayları bu konuda da uyarmak istiyorum. Renklerin siyasi iletişim çalışmalarında egemenliği de var. Aday adaylarının kıyafet seçimlerinde rakip partinin kullandığı renkleri seçmemeleri gerekiyor. İnsanlarda renklerin hangi partiye ait olduğu izlenimi varsa, köy meydanında rakibinizin kullandığı renklerde giyinirseniz sizi diğer partiden sanabilirler. Renklerin akılda kalıcılığı adayların kullanımı için çok önemli” dedi.
”ADAYLARA SAĞLIKLI BESLENME REÇETESİ”
Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Gıda Teknolojisi Program Sorumlusu Öğr. Gör. Dr. Eylem Ezgi Fadıloğlu da yoğun seçim temposuna hazırlanan siyasetçilere, fiziksel ve zihinsel faaliyetlerini sağlıklı bir şekilde yürütebilmeleri için beslenme önerilerinde bulundu. Fadıloğlu, adayların seçim maratonunun temposunu kaldırabilmek için beslenmelerine özen göstermeleri gerektiğini kaydetti. Fadıloğlu, “Adaylar, süt, peynir, yoğurt gibi kalsiyumu zengin besinler, domates, karpuz gibi likopen ve C vitamini açısından zengin gıdaları mutlaka tüketmeli. B, E vitamini açısından zengin yeşil yapraklı sebzeler, Omega-3 açısından zengin olan ceviz, badem ile somon, sardalye gibi balık türleri, B grubu vitaminleri açısından zengin olan yumurta, kırmızı et, tavuk gibi hayvansal protein içeren gıdalar ve tahılların tüketilmesi ile de stresin etkisini azaltabildikleri gibi ve hafızalarını da güçlendirebilirler” dedi.
”ARA ÖĞÜNLERE DİKKAT”
Adayların uzun süre aç kalmamaya özen göstermeleri gerektiğinin de altını çizen Fadıloğlu, “Bu nedenle ara öğünlerde ceviz, fındık, badem gibi kuru yemişlerden az miktarda tüketmeleri veya meyve yemelerini öreniyorum” diye konuştu.
”STRESLE BAŞA ÇIKMAK İÇİN”
Fadıloğlu, “Seçim dönemi süresince, uzun süre ayakta kalma veya seyahatlere bağlı olarak çok fazla yorulmaları ve yoğun baskı altında kalabileceklerinden, stresin etkisinden kurtulmak için gün içerisinde nefes egzersizleri yapabilirler. Bunun için nefeslerini burundan alıp yavaş yavaş tüm nefesi ağızlarından vermeleri gerekiyor. Yürüyüş, yüzme, koşu gibi egzersizlerin yapılması, günde 1,5-2 litre arasında su tüketmeleri ve en az 6 saat uyumaları stresle başa çıkmada faydalı olacaktır” dedi.
”FAZLA ÇAY VE KAHVEDEN UZAK DURULMALI”
Fazla miktarda kafein alımının stresi arttırdığını da hatırlatan Fadıloğlu, “Aşırı miktarda çay tüketmemeleri ve günlük kahve tüketiminin iki fincanı geçmemesi gerekir. Papatya, melisa gibi rahatlatıcı etkiye sahip bitki çayları tercih edilebilir. Adayların seçim süresince değil, yaşamları boyunca sağlıklarına dikkat etmeleri gerekir” diyerek sözlerini tamamladı.