Yaşar Üniversitesi Akdeniz Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Ertuğrul Apakan:
Ukrayna, kalıcı ateşkes için gün sayıyor
Türkiye’nin Birleşmiş Milletler (BM) Daimi eski Temsilcisi, Yaşar Üniversitesi Akdeniz Araştırma ve Uygulama Merkezi Başkanı Ertuğrul Apakan, Avrupa Parlamentosu’nda gerçekleştirdiği konuşmasında Ukrayna’da barıştan yana umutlu olduğunu bir kez daha yeniledi. Nisan ayından bu yana Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı (AGİT) Ukrayna Özel Gözlem Misyonu Başkanı olarak ülkede barışın sağlanması için görev yapan Apakan, “Ortak çabamız Ukrayna’daki tansiyonu düşürmek ve barışı, istikrarı, güvenliği ve normalleşme sürecini sağlamak için devam edecektir. Önümüzdeki günler ve haftalar Ukrayna halkı için oldukça önemli olacaktır. Başkan Poroshenko’nun Barış Planı, 26 Kasım’da yapılması planlanan seçimler, kalıcı ateşkesin sağlanması ve diyaloğun geliştirilmesi gibi konular gelecek planlarındaki öncelikler arasında” dedi.
İLETİŞİM AĞI SAYESİNDE ZORLU BÖLGELERE DE ULAŞIYORUZ
57 ülkeden oluşan AGİT Daimi Konseyi’nin onayladığı, 41 ülkeden 300 uzmana liderlik eden İzmirli diplomat Ertuğrul Apakan, Avrupa Parlamentosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Elmar Brok’un davetlisi olarak Avrupa Parlamentosu’nda Ukrayna’da yaşanan çatışmaları ve Nisan ayından bu yana gerçekleştirdikleri çalışmaları değerlendirdi. Apakan şu açıklamalarda bulundu:
“Gözlemcilerimiz bölgenin güvenliği ve özel durumlarıyla ilgili güvenilir bilgileri bize ulaştırmakta, şeffaflık ve tarafsızlık temelindeki raporlamalarıyla gerçekleri elde etmemize yardımcı olmaktadırlar. Bu bağlamda gözlemcilerimiz yerel, bölgesel ve ulusal otoritelerle günlük ilişkiler kurmaktadırlar. Ayrıca sivil toplum, etnik ve dini gruplar ve yerel nüfusun üyeleriyle de iletişim halindedirler. Misyonumuz çatışmanın tüm taraflarını içeren bir network kurulmasını sağlamıştır. Bu iletişim ağı sayesinde erişilmesi zor bölgelere ulaşılmakta ve böylece uluslararası toplumun görevlerinin yerine getirilmesi sağlanmaktadır.”
Apakan açıklamalarını şöyle sürdürdü:
AMACIMIZ ÇOĞULCU DEMOKRASİ
Örneğin Sloviansk’ta esir tutulan çoğunluğu Alman, Viyana Belge Gözlemcileri ve onlara eşlik etmekte olan Ukrayna ordusundan gelen eskortlar, tarafımızca yürütülen arabuluculuk faaliyetleri sonucunda serbest bırakılmışlardır. İkinci bir örnek ise, MH17’nin kaza bölgesine Avusturyalı ve Malezyalı otoritelerin erişimlerinin sağlanmasıdır. Kiev ve Donetsk şehirlerindeki paralel temaslarımız sayesinde kaza alanına güvenli ulaşım gerçekleştirilmiş yapılması gerekenlerin saptanabilmesi için imkân elde edilebilmiştir. Özel Gözlem Misyonu uluslararası toplumun işini kolaylaştıracak her türlü ricayı dikkate almaya hazırdır. Nitekim kendimizi, olası yeni görevler dahilinde güven inşası, kısmi sınır ve ateşkes gözlemleri gibi konularda hazırlamaktayız. Sonuçta amacımız Ukraynalıların daha çoğulcu, demokratik ve iyi bir Ukrayna için yürüttüğü normalleştirme çabalarına destek vermektir.”
8 GÖZLEMCİMİZ ESİR TUTULDU
AGİT Ukrayna Özel Gözlem Misyonu Başkanı olarak bölge için elde edilen bulguları ve hedefleri de paylaşan Apakan sözlerini şöyle sürdürdü:
“Öncelikle doğu bölgesindeki nüfusa ulaşılmasının gerekliliği konusunda hepimiz hemfikiriz. Müteakip bir zaman içinde doğu bölgesinde kamu binalarının ve polis karakollarının, yasadışı silahlı gruplarca ele geçirilmesiyle güvenlik ortamı zayıflamıştır. Donetsk’in kuzeyi ve Luhansk’ın güneyi, Donetsk Halk Cumhuriyeti ve Luhansk Halk Cumhuriyeti olarak adlandırılan silahlı grupların kontrolü altındadır. Bu güvenlik sorunu bizi de etkilemiş, sekiz gözlemcimiz bir aydan uzun bir süre boyunca Ukrayna’nın doğusundaki silahlı gruplarca esir tutulmuştur. Basından geçen hafta aldığımız bilgiye göre Ukrayna’nın güney sahilleri boyunca ve ana liman Mariupol doğrultusunda savaşılacak yeni bir cephe açılmıştır. Bölgedeki birçok küçük kasaba ve vilayet şimdilerde yoğun bir çatışma içindedir. Novoazovsk’un merkezi silahlı gruplarca ele geçirilmiştir. Donetsk ve Lunahsk ilçelerindeki gözlemcilerimiz en kısa sürede bu yeni çatışma bölgelerine giderek kendi raporlamalarını yapacaklardır. Bölgedeki durum endişe vericidir. Sivil gözlemcilerimizi tehlike bölgesine göndermeden önce güvenliklerinin teminine ihtiyaç duymaktayız ve bu amaç için iletişim halindeyiz. Umarım en kısa sürede gelişmelerle ilgili rapor verebiliriz.”