Genç Kırmızı ödülü Yaşar’a

 Hayatımızın önemli bir parçası haline gelen sosyal medyanın, sosyal yaşamımız üzerindeki olumsuz etkileri Türkiye’nin en prestijli reklam ödüllerinden Kırmızı Ödülleri’ne konu oldu. Kırmızı Ödülleri Yarışması’nın yalnızca üniversite öğrencilerine açık olan ‘Genç Kırmızı Ödülü’ kategorisinde yarışan Yaşar Üniversitesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü öğrencileri, 108 üniversiteden 277 öğrenci arasında yaratıcı çalışmalarıyla birinciliği göğüslediler.

kirmizi (2)

ANI YAŞA, FIRSATLARI YAKALA

Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Halkla İlişkiler ve Reklamcılık Bölümü’nden Dr. İçten Duygu Çallı’nın danışmanlığında 6’ıncı Genç Kırmızı Yarışması’na katılan Yaşar Üniversitesi öğrencileri Sertaç Ali Özgür ve Yiğit Özer, ‘Bir Bakmışsın Fıstık Bitmiş’ isimli reklam çalışmalarıyla sosyal medyanın kullanımını hem eleştirel hem de mizahi bir gözle ele aldılar. Sosyal medyayı, gerçek yaşantısını etkileyecek kadar yoğun kullanan başta gençler olmak üzere tüm internet kullanıcılarının dikkatini çekmek amacıyla hazırlanan çalışmada ‘anı yaşa, fırsatları yakala’ mesajı verildi.

kirmizi (1)

107 ÇALIŞMANIN BİRİNCİSİ

Türkiye’nin yalnızca güzel sanatlar ve iletişim fakültesi öğrencilerine açık olan Genç Kırmızı Yarışması’nda 107 reklam çalışmasını geride bırakan Yaşarlı öğrenciler, “Basın ilanı şeklinde hazırlanan çalışmamızda ‘Sosyal medyada geçirdiğimiz her an, gerçek hayattan koptuğumuz andır. Giden bazen fıstık bazen ise zaman ve fırsatlardır’ cümlelerine yer verdik. Mekanı da gerçek bir ortamdan seçerek olayın gerçekten başımıza gelebileceğine vurgu yapmak istedik.” şeklinde konuştular.

ARAMIZA SOSYAL MEDYA GİRDİ

Yaşarlı öğrencilere akademik destek veren Dr. İçten Duygu Çallı ise yarışma ile ilgili şunları söyledi:

“Sosyal medyadan önce günlüklerimiz vardı. Tek fark; yaşadıklarımız günlüğümüzle aramızda kalırdı. Sosyal medya, uzun yıllardır görüşemediğimiz veya izini kaybettiğimiz insanlarla tekrar bağlantı kurma konusunda bizlere belki yardımcı olabiliyor. Ancak bir yandan da bizzat yanında olduğumuz insanlarla anı yaşamak yerine o anı belgelemekle yani fotoğraf çekmekle bizleri yükümlü tutabiliyor. Bu da gerçek anların tadını çıkarmamıza engel olabiliyor. Bu yüzden çalışmada anı yaşa, tadını çıkar ve fırsatları yakala mesajını vermek istedik.”