Kurulduğu günden bu yana uluslararası kent üniversitesi olma yolunda ilerleyen Yaşar Üniversitesi, hedef büyüttü. Yaşar Üniversitesi’nin 2020 Stratejik Planı’nı açıklayan Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, “2020 Stratejik Planımızda ‘Bilim, Sanat ve Tasarım Kültürü’ temeli güçlü bir şekilde var olacak. Bu temel üzerinde ‘Çevre ile İşbirliği’, ‘Yaparak, Yaşayarak Öğrenme’ ve ‘Küreselleşme’ kavramları tüm ihtişamıyla yükselecek” dedi.
1 Haziran’da Yaşar Üniversitesi Rektörlük görevine başlayan Prof. Dr. Mehmet Cemali Dinçer ise 3’üncü nesil üniversitelerin sahip olduğu iş ve sanayi dünyasına yönelik projeler üretebilen, girişimci ve yenilikçi, ayrıca topluma ve kente katkı sağlayan bir üniversite olduklarını söyledi. Prof. Dr. Dinçer, “Hedefimiz, Yaşar Üniversitesi’nin sahip olduğu bu ayrıcalıklarıyla ‘en iyi ilk 1000 ve onu takiben en iyi ilk 500 dünya üniversitesi’ arasında yer almasını sağlamak” dedi.
SÜRDÜRÜLEBİLİR BAŞARIYA HEDEFLENDİK
Sürdürülebilir başarı hedefine ulaşabilmek için katılımcı bir yaklaşımla detaylı bir stratejik plan üzerinde çalıştıklarını belirten Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı şunları söyledi:
“Kalite güvencesine odaklı, farklı bilim alanları ve geleneklerinin bir arada yaşamasına imkân tanıyan, küresel eğilimlere uyum sağlayan, çok yönlü uluslararasılaşma hedefini benimsemiş bir süreci gerçekleştireceğimize yürekten inanıyorum. 2020 Stratejik Planımızda ‘Bilim, Sanat ve Tasarım Kültürü’ temeli güçlü bir şekilde var olacak. Bu temel üzerinde ‘Çevre ile İşbirliği’, ‘Yaparak, Yaşayarak Öğrenme’ ve ‘Küreselleşme’ kavramları tüm ihtişamıyla yükselecek. Bu yapıyı, bilgi toplumu ve ekonomisinin itici gücü olan ‘Ar-Ge, İnovasyon ve Girişimcilik’ kültürü ile taçlandırmayı planlıyoruz. Mütevelli Heyetimiz, tüm akademik ve idari kadrolarımız ve değerli öğrencilerimiz adeta tek bir vücut halinde hareket ederek ‘Sürdürülebilir Başarı’yı yakalamış bir üniversite olacağız.”
YENİ NESİL KARİYER PLANLARI OLANLAR DİKKAT ETMELİ
Yaşar Üniversitesi’nin vizyonunu, projelerini ve yeni stratejik açılımlarını kamuoyu ile paylaşan Rektör M. Cemali Dinçer de, “İyi bir yükseköğrenim nitelikli akademik altyapılarla sağlanabilir. Bunun için 2015-2020 Stratejik Planımızda tüm fakültelerimizi ve Meslek Yüksekokulumuzu 21’inci yüzyılın eğitim gerçeklerini kavramış ve araştırma odaklı kadrolarla donatmayı hedefledik. Önümüzdeki yılın akademik planlarını da bu strateji planları çerçevesinde çiziyoruz” dedi. Yaşar Üniversitesi’nin yeni nesil kariyer planı yapanlar için doğru hedeflere sahip olduğunun altını çizen Prof. Dr. Dinçer, şunları söyledi:
MEZUN OLMADAN PROJE ÜRETEBİLİYORLAR
“Yaşar Üniversitesi’nin stratejik planları 3 temele dayanıyor. Yeni nesil kariyer hedefleri olanların da bunlara dikkat etmesi gerekir. Birincisi, büyük şirketlerde çalışacak olan kişilerin artık yenilikçi ve girişimci düşünceye sahip olmaları gerekiyor. Biz, bütün lisans programlarımızda kişilere bu özellikleri kazandıracak olan dersleri müfredatımıza ekledik. Adı tamamen ‘inovasyon ve girişimcilik’ içerikli olan birçok dersimiz de mevcut. İkincisi ise yaparak, yaşayarak öğrenme ve teknolojiyi kullanma. Günümüzde üniversitelerin özel sektör ve kamu sektörleri ile işbirlikleri gelişmeye başladı. Öğrencilerimiz de aldıkları eğitimler çerçevesinde bir kurum ya da kuruluş için proje veya uygulama gerçekleştirme becerisine sahip oluyorlar. Her yıl belediyelerle ve sanayi kuruluşlarıyla gerçekleştirilen onlarca proje mevcut. Öğrencilerimiz Vestel’den Yaşar Holding’in tüm gruplarına, Schneider’dan Opet’e kadar farklı sanayi kuruluşları için projeler ürettiler. Bunların bir kısmı da hayata geçirildi ve bir çoğu da geçecek. Üçüncü temel de topluma hizmet edebilmek. Üniversitelerin bulundukları kentlere toplumsal sorumlulukları vardır. Biz bu bilinçle toplum ve kültür dersleri geliştirdik. Sosyal sorumluluk projeleriyle geliştirilen bu derslerde ekolojik yapılanmadan, doğa kirliliğine, çocuklardan yaşlılara kadar pek çok alan mevcut.”
BÜTÜN BÖLÜM VE PROGRAMLARA İNGİLİZCE DERSİ GELİYOR
Yaşar Üniversitesi’nin Hukuk Fakültesi ile Sanat ve Tasarım Fakültesi dışındaki 5 fakültesinde eğitim dilinin yüzde 100 İngilizce olduğunu hatırlatan Prof. Dr. M. Cemali Dinçer, 2015-2016 akademik yılından itibaren bütün fakültelere ve Meslek Yüksekokuluna bağlı programlarda İngilizce derslerin okutulacağını söyledi. Dinçer, “Bugüne kadar Hukuk Fakültesi ile Sanat ve Tasarım Fakültesi’ndeki eğitim dili Türkçe idi. Ancak bu yıldan itibaren her iki fakültemiz ve Meslek Yüksekokulu’na bağlı ön lisans programlarının müfredatı yüzde 30 İngilizce olarak okutulacak. Ayrıca yeni stratejik planımızda öğretim elemanı başına düşen öğrenci sayımızı dünya standardına indirmek istiyoruz. Bu sayı da 17 ile 20 arasındadır. Birçok üniversitede bu sayı çok yüksektir. Böyle ortamlarda nitelikli ders yapmak, araştırmaya ve uygulamaya yönelik ders yapmak zordur. Şanslıyız ki bazı fakültelerde hedeflediğimiz rakama kısa sürede ulaşacağız. Özetle Yaşar Üniversitesi olarak ana hedefimiz akademik kadronun niteliğini zenginleştirerek dünya standardında eğitim ve araştırma imkanları yaratmak. Hedefimiz Yaşar Üniversitesi’nin sahip olduğu bu ayrıcalıklarıyla ‘en iyi ilk 1000 ve onu takiben en iyi ilk 500 dünya üniversitesi’ arasında yer almasını sağlamak” dedi.
ÖNCE İSTEKLERİNİZİ VE YETENEKLERİNİZİ DOĞRU BİLİN
Üniversite tercihinde bulunacak olan adaylara da seslenen Rektör Dinçer, adayların yeteneklerini ve isteklerini bilip, bu doğrultuda adımlar atması gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Dinçer, “Adaylar öncelikle kendi yetenekleri çerçevesinde mutlu olacakları bir alanı seçmeliler. Sonradan pişmanlık duyacakları, çalışmak istemedikleri meslek alanlarını tercih etmesinler” dedi.
ŞEHİR ÇOK ÖNEMLİ
Öğrencilerin yükseköğrenim için yıllarını geçirecekleri şehirleri de iyi araştırmaları gerektiğinin altını çizen Dinçer, bölüm seçerken nelere dikkat edilmesi gerektiğini ise şöyle anlattı:
“Şehir çok önemli, kimse bunu yadsıyamaz. Büyük metropollerdeki üniversiteler stajlardan tutun da kültürel, sosyal faaliyetlere kadar bir üniversite öğrencisinin bulabileceği, yararlanabileceği her şeyi sunabiliyor. Sanılanın aksine önce şehir seçilir. Büyük şehirlerimizin hepsinde çok iyi üniversiteler var. Öğrenci İzmir mi, İstanbul mu, Ankara mı ona karar versin. Adaylar tercihlerini yaparken üniversiteleri araştırırken akademik kadrolarını, bölümlerini, ders içeriklerini, akademik yayınlarını, çeşitli kurumlarla olan proje çalışmalarını, sanayi işbirliği süreçlerini, çift ana dal/yan dal imkanlarını, Erasmus ve diğer yurtdışı değişim programları gibi akademik imkanları çok iyi değerlendirmeliler. Kısaca; yaşamak istedikleri kentin sunacağı sosyal ve kültürel olanakları da çok iyi araştırmalılar.”