Organik Ve Yerel Tarım Değer KatıyorAEGEAN GASTRONOMY KNOWN WORLWIDE

Yaşar Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. İge Pırnar ile Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Araştırma Görevlisi Duygu Çelebi, sürdürülebilir tarım uygulamaları ve organik restoranları inceledi.

Son yıllarda çevresel kirlilik ve buna bağlı olarak yaşanan sağlık problemlerinin artması nedeniyle tüketicilerin sağlıklı ve sürdürülebilir tüketime karşı olan ilgilerinin arttığını belirten Yaşarlı akademisyenler, Ege ve İzmir’in; yöresel yemekleri, organik tarım ürünleri, sürdürülebilir organik restoranları ve  artık geleneksel hale gelen yiyecek-içecek  festivalleri ile gastronomi turizminde  dünya çapında potansiyel taşıdığını söyledi

Yaşar Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. İge Pırnar, organik tarım ve sürdürülebilirlik konularında yaşanan gelişmelere paralel olarak, tüketicilerin sağlıklı ve sürdürülebilir tüketime karşı olan ilgilerinin arttığını belirtti. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Araştırma Görevlisi Duygu Çelebi ile birlikte bu bağlamda, sürdürülebilir gastronomi ve organik restoranları incelediklerini kaydeden Prof. Dr. Pırnar, “Ortaya çıkan yeni tüketici ihtiyaçlarının karşılanması açısından sağlıklı ve besleyici yemekler sunan organik restoranlar ve özellikle de organik tarım, sağladığı faydalar doğrultusunda hızla gelişti ve eskiye oranla tüketiciler tarafından daha çok tercih ediliyor” dedi.

Yaşar Üniversitesi İşletme Bölüm Başkanı Prof. Dr. İge Pırnar(solda) – Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Araştırma Görevlisi Duygu Çelebi

Organik tarımın önemine dikkat çeken Pırnar ve Çelebi, organik gıda tüketicilerinin çevre korumasına ve ekolojik sürdürülebilirliğe karşı oldukça duyarlı olduklarının da altını çizdi. Pırnar ve Çelebi, “Organik tarım ve restoranlar; eko turizmi, organik ve sürdürülebilir gastronomi turizmini teşvik etmesi, tüketicilerin yaşam kalitesini iyileştirmesinin yanı sıra çevresel koruma çabalarına yardımcı olması, sürdürülebilir faaliyetleri desteklemesi, yüksek kaliteli, lezzetli ve sertifikalı gıdaları tüketen müşterilere ve gastronomi turistlerine sağlıklı bir seçenek sunması, yerel çiftçilere ve istihdama katkısı, çevreci yaklaşımı benimseyerek yerel tohum kullanımını ve doğal tabiatı korumayı teşvik etmesi açısından da büyük öneme sahip” diye konuştu.

SEFERİHİSAR EN İYİ ÖRNEKLERDEN

Araştırmalarında konu aldıkları, Türkiye’den Cittaslow ağına katılan ilk yer olan Seferihisar’ın, sakin şehir olmanın ilkelerinden olan yavaş yemek ve organik tarıma da yatırım yaptığını, yavaş gıda hareketinin Seferihisar’a birçok fayda sağladığını gördüklerini ifade eden Pırnar ve Çelebi, ilçede, sakin kent olmanın beklenen faydalarının yanı sıra organik ve yarı organik restoranların hızla artmasının da Ege Bölgesi gastronomi turizmi hareketine ek bir katkı sağladığını gördüklerini ifade etti.

EGE’NİN POTANSİYELİ BÜYÜK

Organik tarım ürünlerinin, Ege Bölgesi’ndeki sürdürülebilir yeşil restoranlarda kullanımının iç turizmi oldukça olumlu etkilediğini belirten Prof. Dr. İge Pırnar, bölgenin rekabet gücünü artıran bu restoranların standartlarının yükseltilmesi ve sayılarının artırılması ile doğru kanallarda tanıtımın yapılmasıyla başta Seferihisar olmak üzere İzmir’in ve  genel olarak Ege’nin uluslararası gastronomi turizminde de önemli bir yer edinmesinin sağlanabileceğini vurguladı.

FESTİVALLER İYİ BİRER TANITIM ARACI

Gastronomi turizminin dünyada hızla talebi artan alternatif turizm çeşitlerinden biri olduğunu hatırlatan Prof. Dr. Pırnar, “2015 yılında Dünya Gurme Kentler Ağı’na (DELICE) üye olan İzmir ve Ege’de düzenlenen Alaçatı Ot Festivali, Uluslararası Urla Enginar Festivali, Tire Ot Festivali, Seferihisar Mandalina Şenliği, Uluslararası Sultanhisar-Atça, Nysa Çilek Tarım Kültür ve Sanat Festivali, Akhisar Çağla Festivali, Geleneksel Urla Bağbozumu Şenlikleri, Yemek Festivali-Ege Mutfak Zirvesi, İzmir Şarap Festivali, İzmir Çikolata Festivali, Geleneksel Kemalpaşa  Altın Kiraz Kültür ve Sanat Festivali, Buca Belenbaşı Kiraz Festivali, Germencik Tarım İncir Kültür ve Sanat Festivali, Kavacık Üzüm Festivali, Sarıgöl Uluslararası Sultaniye Üzüm Festivali, Efemçukuru Organik Üzüm Festivali, İzmir Boyoz Festivali, Ayvalık Zeytin Hasadı Festivali gibi pek çok festivali ile Ege Bölgesi, gastronomi turizmi açısından birçok avantaja sahip” dedi.

BÖLGE MUTFAĞI DOĞAL ÇEKİM KAYNAĞI

Zeytinyağlı, sağlıklı ve yöreye özgü yemekleri, organik tarım ürünleri, bölgeye has otları ve baharatları ile Ege mutfağının da yine bölgenin gastronomi turizminde tanınmasını sağlamaya başladığını belirten Pırnar, “Örneğin, zeytinyağı ve otlarıyla meşhur Tire, yerel ürünleri ve mutfağını tanıtan birçok etkinlik gerçekleşiyor, bölgede bu yönde açılan restoranlar var ve bunlar uluslararası arenada ilgi görmeye başladı. Bölge geneline baktığımızda İzmir’den Aydın’a, Denizli’den Muğla’ya Kaz Dağlarına kadar inanılmaz bir coğrafyamız, buna paralel olarak da organik, yerel, sağlıklı ve sürdürülebilir gastronomi ürünlerimiz bulunmakta. Ege Bölgesi’nin kültürel mirasından olan bu ürünler, stratejik planlama, uygulama ve tanıtım ile Ege’yi dünyanın gözde gastronomi turizmi bölgelerinden biri haline getirebilir” diye konuştu.

  

  Prof. İge Pırnar, Head of the Department of Business Administration at Yaşar University, and Research Assistant at the Department of Gastronomy and Culinary Arts Duygu Çelebi conducted a study on sustainable agricultural practices and organic restaurants.

Noting that the recently-increasing level of environmental pollution and the health problems caused by it have increased consumers’ awareness about healthy and sustainable consumption, Yaşar’s academics also said that İzmir and the Aegean region at large have the potential to accomplish a worldwide reputation in gastronomic tourism for its local dishes, organic agricultural products, sustainable organic restaurants, as well as its food&drink festivals that have become a tradition in the region. 

To highlight the importance of organic agriculture, Pırnar and Çelebi underscored that the organic food consumers are highly conscious of protecting environment and ecological sustainability. “Organic agriculture and restaurants are of utmost significance since they promote eco-tourism, organic and sustainable gastronomic tourism while also helping consumers both enhance their life quality and protect the environment, as well as since they support sustainable practices, offer a healthy option for gastronomic tourists  and the high-quality, delicious and certified food consumers, contribute to local farmers and employment while also encouraging use of local seeds and protection of natural environment thanks to their environment-friendly approach,” said Pırnar and Çelebi.

SEFERİHİSAR ONE OF THE BEST EXAMPLES

In their study that focuses on Seferihisar – the first location in Turkey that has joined Cittaslow network, Pırnar and Çelebi stated that the city has been investing into the principles of slow cities that include slow food and organic agriculture, and shared their observation that these practices gained the city various benefits. Along with the gains expected of its being a slow city, the rapidly increasing number of organic and semi-organic restaurants in the city also contributes to the Aegean region’s gastronomic tourism movement, according to Pırnar and Çelebi.

HUGE POTENTIAL IN AEGEAN

  Stating that the organic agricultural products that are used by the sustainable green restaurants located in the Aegean region have a highly constructive influence on domestic tourism, Prof. Pırnar also noted that İzmir -particularly Seferihisar- and the Aegean region at large can accomplish a reputation in international gastronomic tourism if these competition-booster restaurants of the region fulfil higher standards and increase in number, and are promoted effectively.

FESTIVALS AS THE BEST PROMOTION TOOL

  Underlining that gastronomic tourism is among the alternative tourism types that are being increasingly preferred, Prof. Pırnar continued saying, “A member of Délice Network of Gourmet Cities (DELICE) since 2015, İzmir and the Aegean region have hosted numerous festivals that include Alaçatı Herb Festival, International Artichoke Festival of Urla, Tire Herb Festival, Seferihisar Tangerine Festival, International Strawberry Agriculture Culture and Art Festival of Sultanhisar-Atça Nysa, Akhisar Green Almond Festival, Traditional Grape Harvest Festival of Urla, Food Festival-Aegean Cuisine Summit, İzmir Wine Festival, İzmir Chocolate Festival, Traditional Goldenberry Culture and Art Festival of Kemalpaşa, Buca Belenbaşı Cherry Festival, Germencik Fig Agriculture and Art Festival, Kavacık Wine Festival, International Grape Festival of Sarıgöl, Efemçukuru Organic Grape Festival, İzmir Boyoz Festival, and Ayvalık Olive Harvest Festival. All these festivals has gained İzmir an advantage in gastronomic tourism.”

LOCAL CUISINE A NATURAL ATTRACTION

Healthy and traditional dishes cooked with olive oil, organic agricultural products, endemic herbs and spices have been already promoting the Aegean cuisine and making the region a gastronomically-known destination, says Pırnar, who also expressed, “For example, Tire -which is known for its herbs and olive oil- is hosting various organizations to promote its local products and cuisine. There are restaurants that were started within this context, and they have started to attract attention internationally. The geography that we are mentioning here is an immense region that is made up of various cities from İzmir to Aydın, Denizli, and Muğla. A geography that in return offers organic, local, healthy and sustainable gastronomic products to us. If used and practiced strategically to promote this cuisine, these products that form the Aegean region’s cultural heritage can help the Aegean region be listed among the world’s top gourmet destinations.”