Onlar katlediliyor, yasası hala bekliyor

 

Türkiye, İstanbul’da iki yavru kedinin vahşice öldürülmesinin şokunu yaşarken polis tarafından yakalanan olayın zanlısı D.K. isimli kadın akli dengesi yerinde olmadığı gerekçesiyle serbest bırakıldı. Hayvan Hakları Hukuku kitabının yazarı Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Ertaş, zanlının akli dengesi yerinde olsa bile, kediler sahipli olmadığı için yalnızca Kabahatlar Kanunu’na göre “idari para cezası”na çarptırılarak yine de serbest kalacağını kaydetti. Ertaş, adli mercilerin, zanlı kadını, mutlaka bir hastaneye göndererek tedavi edilmesi yönünde karar alması gerektiğini söyledi.

 

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Şeref Ertaş ve Yrd. Doç. Dr. Burcu Dönmez, hayvanlara karşı işlenen suçların da “can”a karşı işlenen suç olarak değerlendirilerek Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması gerektiğini belirtiyor.
Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi öğretim üyeleri Prof. Dr. Şeref Ertaş ve Yrd. Doç. Dr. Burcu Dönmez, hayvanlara karşı işlenen suçların da “can”a karşı işlenen suç olarak değerlendirilerek Türk Ceza Kanunu kapsamına alınması gerektiğini belirtiyor.

Prof. Dr. Şeref Ertaş, mevcut yasada, yalnızca sahipli hayvanlara karşı işlenen suçlara, TCK’nın “mala zarar verme” kısmı kapsamında hapis cezası öngörüldüğünü hatırlatarak, “5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu’nda değişiklikler yapılması söz konusu. Sevindirici gelişmeler var, ancak Meclis gündemine gelip yasalaşmadı. Geçen Haziran ayında, TBMM Çevre Komisyonu’nda kabul edilen 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Değişikliği Taslak Metni, bir an önce Meclis’e gelerek yasalaşmalı. Taslağa göre, hayvanları kasten öldürmenin cezası, sahipli olup olmadıklarına bakılmaksızın 4 aydan 3 yıla kadar hapis veya adli para cezası olarak öngörülüyor. Fiilin işkence yapılarak işlenmesi halinde ceza yarı oranda artırılıyor” diye konuştu.

fluffy cats

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Burcu Dönmez ise “Eğer bu taslak metin yasalaşmış ve kedileri öldüren kişinin de akli dengesi yerinde olsaydı, sahipli olup olmadıklarına bakılmaksızın bu maddeden yargılanırdı. İki kediyi öldürdüğü için olay zincirleme suç kapsamında değerlendirilip ceza dörtte birinden dörtte üçüne kadar da artırılarak kişi hakkında 5,5 aydan 9,5 yıla kadar hapis cezası istenebilirdi” dedi.

Prof. Dr. Şeref Ertaş ve Yrd. Doç. Dr. Burcu Dönmez, mevcut yasanın ve cezaların kamu vicdanını tatmin etmediğini, caydırıcılıktan uzak olduğunu belirterek, TBMM Çevre Komisyonunda kabul edilen 5199 Sayılı Hayvanları Koruma Kanunu Değişikliği Taslak Metni’nin bir an önce yasalaşması gerektiğini söyledi. Taslak Metin’de birçok olumlu gelişme olduğunu ifade eden akademisyenler, “Hayvanlara işkence yapmak, cinsel ilişkidebulunmak gibi suçlara da sahipli olup olmadıklarına bakılmaksızın hapis cezaları öngörülüyor. Ancak kamu vicdanını rahatlatmak açısından seçenek yaptırım imkanları da olmalıydı. Önemli olan insanlara yalnızca hapis cezası vermek değil. Hayvanlara karşı suç işleyenler, hayvan koruma derneğinde çalıştırılabilir, kamu hizmeti yaptırılabilir, psikolojik tedavi görmesi istenebilirdi” diye konuştu.

Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Ertaş ayn zamanda Hayvan Hakları Hukuku kitabının yazarı.
Yaşar Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Şeref Ertaş ayn zamanda Hayvan Hakları Hukuku kitabının yazarı.