İzmir’in 1800 yıllık lezzeti: Radika

Çocukken; tohum kısmını üfleyince üzerindeki beyaz tüycükler oraya buraya uçuşan, taze hali ise yaptığımız resimlerin gülümseyen güneşi gibi sarı renkte olan, dağda, ovada, şehirde iki kaldırım taşının arasında bile var olabilen, Ege’nin sevilen lezzetlerinden radikanın, adının ilk defa, 1800 yıl önce Roma döneminde yazılan bir kitapta yer aldığını biliyor muydunuz?

YSR Radika (4) (Small)

300’e varan çeşidiyle, doğanın Ege Bölgesi’ne sunduğu en büyük armağanlarından olan otların, tarihte de önemli kaynaklarda yer aldığı ortaya çıktı. Ege yemek kültürüyle ilgili tarihi araştırmalar yapan Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Arkeolog Prof. Dr. Recep Meriç, radikanın, 1800  yıl önce Eski İzmir yani Smyrna’nın önemli bir lezzeti olduğunu ortaya çıkardı. Geçtiğimiz hafta sonu 7.’si yapılan Alaçatı Ot Festivali’nin de teması, radikaydı.

. Ege yemek kültürüyle ilgili tarihi araştırmalar yapan Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Arkeolog Prof. Dr. Recep Meriç, radikanın, 1800 yıl önce Eski İzmir yani Smyrna’nın önemli bir lezzeti olduğunu ortaya çıkardı.
Ege yemek kültürüyle ilgili tarihi araştırmalar yapan Yaşar Üniversitesi Öğretim Üyesi Arkeolog Prof. Dr. Recep Meriç, radikanın, 1800 yıl önce Eski İzmir yani Smyrna’nın önemli bir lezzeti olduğunu ortaya çıkardı.

15 yıl boyunca Torbalı’daki Metropolis Antik Kenti’nde kazı başkanlığı yapan Yaşar Üniversitesi Turizm İşletmeciliği Bölümü Öğretim Üyesi Arkeolog Prof. Dr. Recep Meriç, radikanın adına, antik dünyanın aynı zamanda gastronomi yazarı olan Naukratis’li Athenaios’un Roma döneminde MS 190 yıllarında kaleme aldığı Deipnosophistai (Gastronomlar,Yemek Uzmanları) kitabında rastladığını söyledi.

Konak  Belediyesi’nin İZKA projesi kapsamında hazırlattığı İzmir’in Gizli Kültür Cevherleri” kitabında yazdığı İzmir’e Kısa Bir Bakış bölümünde Ege otlarıyla ilgili de tarihsel bilgiler verdiğini aktaran Prof. Dr. Meriç, “Yaptığım araştırmada, Deipnosophistai kitabında, Smyrna’da yetişen thridaka isimli ottan bahsedildiğini gördüm. Thridaka kelimesinin söylenişi, ses benzerliğinden dolayı yüzyıllar içinde biraz değişse de radika biçimini alarak günümüze kadar ulaşabilmiş” dedi.

YSR Radika (3) (Small)

Ege ve İzmir’de, yemeklik ot kültürünün günümüzde tekrar canlanması için yerel yönetimlerin, üniversitelerin ve bazı yemek yazarlarının konuya önem verdiğini belirten Meriç, “Tarihi 8 bin 500 yıl öncesine kadar dayanan İzmir’in, yöresel yemek kültüründe otların her zaman önemli yer tuttuğunu birçok kitapta görüyoruz. Hem sağlıklı yaşam ve hem de yerel kültürlerin yaşaması açısından son dönemde yapılan tanıtım çalışmalarının yararlı olduğunu düşünüyorum. Radikanın yanı sıra doğada yetişen diğer otlar arasında kuzu kulağı yani labada Eski Yunanca’da Lapothon olarak karşımıza çıkıyor. Cibez, turp otu ve şevketi bostan da binlerce yıldır kültürümüzde olan şifalı otlar” diye konuştu.

ŞİFA KAYNAĞI

 Başta potasyum olmak üzere kalsiyum ve diğer mineraller açısından zengin bir besin olan radika A ve C vitamini ile  torexacin, retinol, levulin, inulin gibi bileşikler içerir.  Besleyici değeri yüksek bir sebze olan radika vücuda güç ve zindelik verir. Göğsü yumuşatır ve öksürüğü keser. İdrar söktürür ve safra salgılarını arttırır. Mesane ve kalınbağırsak iltihaplarını gidermekte faydalıdır. Anne sütünü arttırır. Sarılıkta ve gut hastalığında faydalıdır. Uykusuzluğa iyi gelir. Karaciğer şişkinliğini indirir. Böbrek ve safra taşlarını düşürmeye yardımcı olur. Sebze olarak yetiştirilen radikanın yaprakları salata olarak tüketilebilir. Kökü de yaşken doğranıp salatalara katılabileceği gibi kurutulduktan sonra öğütülerek kahveye yapımında da kullanılır. Yaprakları kaynatılıp lapa haline getirildikten sonra harici olarak egzama ve sivilcelerin üzerine sürülürse faydalı olur. Ayrıca, cildi temizleyici ve nemlendirici etkisi nedeniyle yüz maskelerine de katılabilir.