İtibar şirketlere para kazandırıyor

Türkiye’nin halkla ilişkiler alanındaki öncü isimlerinden Orsa Stratejik İletişim Danışmanlığı Kurucu Başkanı Salim Kadıbeşegil, on binlerce markanın geleceğini yakından ilgilendiren itibar yönetimi kavramını Yaşar Üniversitesi Ekonomi Topluluğu tarafından düzenlenen söyleşide ele aldı. Meslek hayatı boyunca Türkiye ve yurtdışından birçok firmaya kurumsal itibar yönetimi konusunda danışmanlık hizmeti veren Kadıbeşegil, şirketlerin itibar karnesine dikkat etmesi gerektiğini söyledi.  

ÇALIŞANLAR İTİBARI YÜKSEK ŞİRKETLERİ TERCİH EDİYOR  

Günümüzde tüketici davranışlarından çalışanların şirket bağlılığına, yılsonu bilanço rakamlarından markanın geleceğine kadar kritik öneme sahip olan itibar yönetiminin inceliklerini Yaşar Üniversitesi öğrencilerine anlatan Salim Kadıbeşegil, “Herhangi bir marka veya firmayı vatandaşların gözünde itibarı yüksek şekilde göstermek için yapılan tüm yönetim ve kontrol işlemlerini itibar yönetimi olarak görebiliriz. Hemen hemen her şirketin benimsediği bir itibar yönetimi anlayışı var. Bir şirketin yönetim kurulunda bağımsız üyeler var mı, şirketin etik performans raporu var mı, sosyal sorumluluk projelerini nasıl yönetiyor, çalışanların mutluluğuna ne ölçüde değer veriyor gibi konular itibar yönetiminin kritik başlıkları arasında yer alır. Ve bu konular bir şirketin halka arz edilmesinde, şirket evliliği yapılmasında veya tüketicinin satın alma kararında etkin rol oynar. Öte yandan yapılan son araştırmalar da çalışanların şirkete olan bağlılıklarının o şirketin itibar performansına bağlı olduğunu gösteriyor. Yani itibarı yüksek olan bir şirkette çalışan bir insana daha yüksek maaş ve imkanlar sunulsa bile o insan çalıştığı kurumda kalmayı tercih ediyor. Ayrıca itibar yönetiminde liderlerin rolünün yüzde 84 gibi yüksek bir orana sahip olduğunu biliyoruz. Şirket yöneticileri bireysel itibarını yönetmekte ne kadar hassasiyet gösterirse çalıştığı kurumun itibarına da o kadar katkı sağlamış oluyorlar” dedi. 

TÜKETİCİLERİN YÜZDE 92’Sİ TEREDDÜTSÜZ ALIYOR

Tüketicilerin itibarı yüksek şirketlere karşı bakış açılarını da ele alan Salim Kadıbeşegil, “Tüketiciler ‘itibarlı olduğunu bildiğin bir şirketin ürününü tereddütsüz alır mısınız’ sorusuna yüzde 92 oranında ‘alırım’, yüzde 88 oranında ise ‘tavsiye ederim’ cevabını veriyor. Bu da şirketlerin itibar performanslarının öneminin ne kadar büyük olduğunu gösteriyor. Artık şirketlerin bir itibar karnesi var ve bu karnenin toplum tarafından nasıl bir tepkiyle karşılandığı da son derece önemli. Hele ki Avrupa’da bu iş çok ciddi boyutlarıyla ele alınıyor. Avrupa’da toplu ihalelerde bir şirketin etik ticaret sertifikası yoksa o şirket ihaleye bile çağrılmaz.” bilgisini verdi.   

Türkiye’nin halkla ilişkiler alanındaki öncü isimlerinden Salim Kadıbeşegil’e söyleşinin sonunda Yaşar Üniversitesi Ekonomi Topluluğu Başkanı Ege Atis öğrenciler adına teşekkür etti.

TÜM DÜNYA BİR GÜN MÜLTECİ OLACAK

Türkiye’de yaşanan mülteci sorununun gençlerin kariyerlerini olumlu veya olumsuz olarak etkileyeceğine de değinen halkla ilişkiler uzmanı Kadıbeşegil, dünyadaki kaynakların hızla azaldığına dikkat çekti. Salim Kadıbeşegil, “Avrupa ülkeleri mülteci sorununu çözmeye çalışıyor. Ancak bugün mülteci sorunundan şikayetçi olan ülkelerin politikalarına baktığınız zaman 1800’lerden bu yana bu sorunu zaten kendilerinin yaratmış olduğunu göreceksiniz. Pek çok Avrupa ülkesi zenginleşirken Afrika, Uzak Doğu, Hindistan gibi bölgeler fakirleştirilmiştir. Bu bitmeyen savaşlarla birlikte tüm dünya bir gün mülteci de olacaktır. Yani su ve yiyecek kaynaklarının olduğu yere zorunlu göç edecektir.” diye konuştu.