Eleştirme değil artık “e-leştirme” yapalım

“Eleştirme değil artık ‘’e-leştirme’’ yapalım”

Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsü’nde düzenlenen e-APP7. Uluslararası Forumu’nun (Elektronik Apostil Programı) ‘Türkiye Projesi hakkında değerlendirmeler’ bölümüne katılan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, ’’Eskiden eleştirme yapıyorduk. Artık ’e-leştirme’ yapalım. E-uygulama, e-ticaret, e-ulaştırma yapalım” diye konuştu.

Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, Türkiye’nin bilgi toplumu olma yönünde önemli hedefleri olduğunu kaydederek, teknolojik altyapının gelişmesinin yanında insanda da zihinsel dönüşüme ihtiyaç olduğuna vurgu yaptı. Yıldırım, “Eskiden eleştirme yapıyorduk. Artık ‘’e-leştir’’me yapalım. E-uygulama, e-ticaret, e-ulaştırma yapalım” diye konuştu. Belediyelerin hiçbir yasal ve bilimsel dayanak olmaksızın baz istasyonlarının kaldırılmasına yönelik kararlarını eleştiren Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu BTK Başkanı Tayfun Acarer ise karar vericilerin bu tavrının anlaşılamaz olduğunu söyledi. Türkiye İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren ise Dünyada birçok ülkenin bilişim teknolojileri konusundaki gelişmeler bakımından Türkiye kadar şanslı olmadığına vurgu yaptı.

Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Kampüsü’nde düzenlenen e-APP7. Uluslararası Forumu’nun (Elektronik Apostil Programı) ‘Türkiye Projesi hakkında değerlendirmeler’ bölümüne katılan Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım, İzmir’in son dönemde Uluslararası birçok etkinliğe ev sahipliği yaptığını ifade etti. Yıldırım, “İzmir birçok konuda içine kapanıkken nihayet artık bu süreci değiştirmeye başladı. Bu kentte yaşayan 4 milyon gencimiz, üniversitelerimiz kamu kuruluşlarımız hepsi daha fazlasını hedef koymaya başladı. 40 ülkeden temsilci var. E-apostil neden ihtiyaç var aslında onun üzerinde durmak gerek. ‘Dertsiz güzel bir hayat yaşıyorduk, ne gerek vardı’ denilebilir. Ama Dünya o kadar gelişiyor ki elimizdeki imkanlar yetersiz kalıyor. Bunun sebebi küreselleşme. Sınırları zihnen olmasa da bilişim altyapısı sayesinde ortadan kaldırıyor. Küreselleşme olunca insanlar birbirleriyle iletişim kuruyor. Dünyada 2,5 milyar insan her gün sürekli iletişim kuruyor. Bunun yanında 1 milyar insanda hiçbir şekilde bunu yapmıyor. Biryanda ilerlemek gerekirken bir yandan da offline ülkeleri online hale getirmemiz gerek. Bütün Dünya ülkelerinin olduğu gibi Türkiye’nin de bilgi toplumu olma yönünde önemli hedefleri (kısa-orta-uzun) hedefleri var. Çok hızlı bir değişim süreci yaşıyoruz. Alt yapı, eğitim ve yasal altyapı önemli. Herşeyden önce zihinsel dönüşüm önemli. Bunu başaramazsak, altyapıları tamamlasak bile her şey tamamlanmayacak. E-devlet’in sloganı bürokrasi tuş oldu” idi. ‘Bürokrasie-devlete boyun eğdi’ gibi algılandı ama olmadı. Bu kararlı bir mücadeleyi gerektiriyor. Bürokrasinin en önemli gücü elindeki kamu gücüdür. Elektronik olanda hiçbiri yok, imza yok, mühür yok el pençe divan durmak yok. Bunu aşmak zorundayız. Bu durum Türkiye’deki hedefleri geciktirir. En önemlisi vatandaşın taleplerini ertelemiş oluruz. Herkes bir şey diyor, bir kısmı ‘elektronik ortamda olmaz’ diyor. Bir kısmı bilmiyor. Eskiden eleştirme yoğundu. Artık eleştirmeyi bırakalım e-leştirelim. E-uygulama yapalım. E-ulaştırma verimliliğe hizmet kalitesini yükseltebiliriz” dedi.

Her şey kayıt altında

E-Apostil uygulamasının elektronik ortama taşındığında birçok olumsuzluklarda ortadan kalkacağına dikkat çeken Bakan Yıldırım, “Mesela sahte işlemler oluyor. Başka ülkede sizin onu teyit etmeniz zaman alıyor. Elektronik işlem yaptığınızda bu ortada kalıyor. Uluslararası işbirliği önemli. Türkiye bu konuda kendisini hızla geliştiriyor. Bilgi toplumu mevzuatının çoğalması için de çok önemli toplantılar yapılıyor. Çocukların internet ortamında güvenli olabilmesi için yasal düzenlemeler yapan ülkelerin başında Türkiye geliyor. Bugün birçok ülke bu uygulamayı örnek gösteriyor. Bilgi toplumu demek daha fazla küreselleşme demek. Aksi halde nasıl bu işi yapacaksınız. Dedem bankaya koymazdı, sonra ikna ettik yatırdı. 3 günde bir gidip bakardı, para duruyor mu diye. Bankacı artık bıkmıştı. İşte zihinsel dönüşüm şart. Her şey kayıt altında. E-apostil uygulaması ülkemizin e-dönüşüm hedeflerine de uygun düşen bir girişimdir. Biz Türkiye olarak projenin canlandırılmasını canı gönülden destekliyoruz. İlk anda noterler pek hoş bakmayacak olabilir ama değişime direnemezsiniz. Değişimin öncüsü olmak zorundayız. Değişime direnirseniz düşersiniz. 2 yıl içerisinde bilgi güvenliği, ağ güvenliği, siber güvenlik gündemimize oturmaya başladı. Ülkelerin başının belası siber güvenlik. Eskiden topla tüfekle feth edilirdi. Şimdi artık tek kurşun atmadan ülkelere diz çöktürmek mümkün. Kısa bir süre için. Bankalar işlem yapamaz hale gelse ticaret olur mu? Bu kadar büyük tehdit var. Önümüzdeki yıllar tüm ülkeler için çok önemli yeni fırsatları beraberinde getiriyor. BTK’nın sağladığı faydalarla verimlilik artacak, küresel refah artacak, barış artacak. İzmir e-apostil uygulamasına öncülük etmeye hazırdır. EXPO Paris’de önemli ve başarılı bir sunum yaptı. Yeni yeni projeleri İzmir’e hayata geçirirken sadece İzmirlilere hizmet etmiyor, Ülkemize hizmet ediyoruz

Belediyelerin kararları bilgiye dayanmıyor

BTK Başkanı Tayfun Acarer de e-apostil sisteminin kırtasiyeciliğe boğulmadan değerlendirilmesini sağlayan bir anlaşma olduğunu söyledi. Acarer, Uluslararası yatırımların arttırılmasına katkısı çok olan uygulamanın2012’den itibaren başındaki pilot ibaresinin kaldırıldığını ifade ederek “Son yıllarda ülkemizde bilişim sektöründe önemli gelişmeler meydana geldi. Hızlanarak yaygınlaşması için uygun zemini teşkil ediyor. Son 6 yıl içinde e-ticaret, e-devlet uygulamalarının artması e-apostil için uygun hale geldi.Bilişim sektörü yüzde 13 büyüdü, lokomotif sektör haline geldi. Bilişim sektörünün alt katmanları ise yüzde 45 artarak 23 milyar TL’ye ulaştı. Bu yılı için e-ticaretin yüzde 50 artacağını söylemek mümkün. E-imza yüzde 38 büyüdü. Rakamlar o kadar hızlı gelişiyor ki e-devlet hızla gelişiyor. Dünyada en yüksek kullanım hızına sahip ülkeyiz. Nüfusun yaşadığı her yerde mobil haberleşme olması gerek. Siber güvenlik konusu önemli. 10 trilyon dolar olan e ticaret hacminin 2020 yılında 24 trilyon dolara yükseleceğini düşünmek, yakından ilgilendiren en önemli risk siber güvenlik konusu. Herkesimin gerekli duyarlılığı göstermesi ve her şeyi devletten beklenmemesi gerektiğini ve özellikle değişik bahanelerle yapılan saldırılara hoşgörüyle yaklaşılmamasını düşünüyorum. Risk giderek artıyor. Bir süredir başta mahalli idareler başta olmak üzere bazı karar alıcıların hiçbir teknik bilimsel verilere dayanmadan bazı kararlar almaları örneğin baz istasyonlarının yerleşim yerlerinin dışına çıkarılması gibi kararlar almalarını görünce dehşete düşüyoruz. Bu konu Sayın Bakanımızın “Her eve internet” hedefi hedefine ve Türkiye’nin 2023 vizyonun zarar vereceğini düşünüyorum” diye konuştu.

Türkiye şanslı

Türkiye İnternet Kurulu Başkanı Serhat Özeren ise Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığıyla ilişkili faaliyet gösteren İnternet Kurulu’nun özel sektör, kamu, STK ve Üniversite temsilcilerinin katılımıyla oluşan ve bir sivil toplum kuruluşu gibi çalışmalar yapan bir kurum olduğunu anlattı. Özeren, “Dünyada birçok ülke bilişim teknolojileri konusundaki gelişmeler bakımından Türkiye kadar şanslı olmadığına vurgu yaptı.

Konuşmaların ardından Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyete Başkanı Ahmet Yiğitbaşı, Bakan Yıldırım’a teşekkür plaket verdi.

no images were found