Güney Koreli Kim JaekYung, Kore Savaşı’nda ölen dedesinin, çocukluğundan beri duyduğu öyküsünden etkilenerek Türkiye’ye geldi ve Yaşar Üniversitesi’ni tercih etti.
Türkiye’nin de aralarında bulunduğu Birleşmiş Milletler kuvvetleriyle Sovyetler Birliği ve Çin destekli Kuzey Kore güçleri arasında 1950-1953 yılları arasında süren Kore Savaşı, Türkiye ile Güney Kore arasında derin bir dostluk bağına yol açtı.
Tuğgeneral Tahsin Yazıcı komutasında savaşta görev yapan 1’inci Türk Tugayı’nın, savaşın kaderinde büyük etki eden kahramanlık ve üstün cesareti, yıllar sonra dünya gelen Güney Korelilerin bile Türkiye’ye saygı duymalarına yol açıyor.
Güney Kore’deki Kookmin Üniversitesi’nde hukuk öğrenimi gören Kim JaekYung’un öyküsü de iki ülke arasındaki dostluk bağını gözler önüne seriyor.
“Hukuk eğitimi almak için Güney Kore’den geldim. Ama Türkiye’ye gelmemde en büyük etken Kore Savaşı gazisi dedem Kim JaekYung’tır. Kendisinin Türklere duyduğu sevgi beni de çok etkiledi. Bu sebeple bu ülkede bir dost gibi karşılanacağımı bildiğim için Türkiye’nin güzel şehri İzmir’i seçtim. Burada olmaktan dolayı çok mutluyum.”
Üniversitesinin sunduğu uluslararası değişim programı imkanında, birçok ülke ve üniversite arasından Türkiye’yi ve İzmir’deki Yaşar Üniversitesi’ni tercih eden Kim, öğreniminin 1 yılını sürdürmek üzere Türkiye’yi seçme nedenini ve izlenimlerini anlattı.
Ülkemde küçücük çocuklar dahi Türkiye’ye saygı duyar
Kim, Yaşar Üniversitesi Selçuk Yaşar Yerleşkesi’nde dünya genelindeki çok sayıda üniversite arasından Türkiye’deki bir üniversiteyi seçmesinin bir tesadüf olmadığını belirtti. Kim JaekYung, bu tercihin temelinde, Türkiye’yi, Türk insanını ve kültürünü yakından tanıma isteğinin yattığını söyledi.
Türkiye’nin, hemen her Güney Koreli için ziyaret edilmek istenen bir ülke olduğunu dile getiren Kim, şunları söyledi:
“Ülkemde, 1950’de başlayan Kore Savaşı’ndaki yardımlarından dolayı, Türkiye, ‘kardeş ülke’ olarak bilinir. Bu yüzden Koreliler, Türklere minnettardır. Hatta ufak çocuklar bile Türkiye hakkında fazla bilgi sahibi olmadan dahi Türklere saygı ve minnet duyarlar. Benim Türkiye’yi seçme sebebim de Kore Savaşı sırasında ölen dedemdir. Dedem, savaş sırasında askerlik yapan çiftçiydi. Kore Savaşı’nda hizmet verirken 1951 yılında bir bombalamada hayatını kaybetmiş. Bu da bana sürekli dedemi ve bununla bağlantılı hep adını duyduğum Türkiye’yi düşündürtmüştür.”
İlk öğrendiği Türkçe kelimeler de kardeş, arkadaş
Kim, Türkiye’ye geldikten sonra yaptığı seçimin ne kadar doğru bir tercih olduğunu gördüğünü ve çok memnun olduğunu söyledi.
İzmir’e geleli henüz 1 ay olmasına rağmen, ülkesinde daha önce Türkiye ve Türk insanı için duydukları ile yaşadıklarının örtüştüğünü gözlemlediğini belirten Kim, şöyle devam etti:
“Türkiye’ye gelmeden önce de Türklerin yabancılara karşı sıcakkanlı olduklarını biliyordum. Türkiye’ye daha ilk geldiğim gün çok sayıda insan başta şehir içi ulaşımda metro ve otobüs kullanımı olmak üzere her konuda bana çok yardımcı oldu. Buradaki hayata alışırken, insanlar her zaman bana çok yardımcı oluyorlar. Aslında Türklerin yardımsever olduğunu biliyordum ama buraya gelince daha da şaşırdım. İnsanlar çok yumuşak kalpli ve yardımseverler. O yüzden çok minnettarım. Türkçe öğrendiğim ilk kelimeler de kardeş, arkadaş, merhaba, nasılsınız, iyiyim, teşekkür ederim oldu.”
Kim, Türkiye’deki 1 yıllık öğrenimin, hayatımdaki en önemli tecrübe olacağına inandığını antarak, “Yaşar Üniversitesi’nde çok farklı ülkelerden çok sayıda kişiyle tanışma şansım oldu. Böylece farklı ülkelerin bakış açılarını görmek benim için büyük bir şans” dedi.
Anadolu Ajansı