Yaşar Üniversitesi Meslek Yüksekokulu Halkla İlişkiler ve Tanıtım Programı “Çizgi Üstü + Çizgi Altı Reklamcılık = Total İletişim” panelinde reklamcılık sektörünün duayenlerini ağırladı.
Panelde klasik reklam araçları olarak tanımlanan televizyon, gazete, dergi, sinema gibi mecralarla, sosyal medya, doğrudan pazarlama, etkinlikler, satış noktası iletişimi gibi mecraların yaratıcı reklamcılıktaki rolü anlatıldı. İlginin yoğun olduğu panelin konukları iletişim sektörünün usta isimlerinden Reklamcılık Vakfı Başkanı Haluk Sicimoğlu, Etkinlik yöneticisi Kemal Gürel, İzmir Reklamcılar Derneği Başkanı Yiğit Sal, Doğrudan Pazarlama İletişimcileri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi ve dünyanın önde gelen pazarlama yarışmalarından John Caples International Awards’un Türkiye Başkanı Eser Hakim ile DS Entegre İletişim Çözümleri Stratejik Planlama Koordinatörü Murat Türkay’dı. Moderatörlüğünü Murat Türkay’ın yaptığı panelde tecrübeli iletişimciler bilgi ve deneyimlerini, reklamcılık ve iletişim sektörüne adım atacak öğrencilerle paylaştı.
Etkinliklerin sosyal medya tarafını göz ardı etmemeliyiz
Panelin ilk konuşmacısı etkinlik yöneticisi Kemal Gürel, iletişim sektörüne üniversite yıllarında part-time çalışarak girdiğini, mezun olduktan sonra yabancı dilinin kuvvetli olması sayesinde Türkiye’nin önde gelen GSM operatörlerinden birinde etkinlik yöneticiliğine yükseldiğini ifade etti. Aynı zamanda sokakroportajlari.com adlı sitenin kurucusu ve ortağı olan Gürel, “İşimiz öncelikle 18-25 yaş arası tüm gençlere hitap etmek. Bunun için tam bir öğrenci kafasıyla çalışıyoruz. Öğrenci ne ister ucuz yemek, ucuz eğlence vs. Marka olarak bunun üzerinde çalışarak gençlere markamızı kaliteli ama ucuz bir şekilde sunmayı hedefliyoruz. Genç iletişimcilere tavsiyem, yabancı dillerini geliştirmeleri ve çok fazla okumaları. Bunlar sayesinde yaratıcılığınız gelişecek, başarıya ulaşacaksınız” dedi. Eskiden yalnızca büyük bütçesi olanların etkinlik yapabildiğini bugün ise sosyal paylaşım araçları üzerinden gerçekleştirilen etkinliklerle de büyük bütçeli etkinliklerin etkisinin yaratılabileceğini vurgulayan konuşmacı, küçük etkinliklerle dünyayı kendilerinden söz ettiren markalardan örnekler verdi.
Sosyal medyada iletişimin sürekliliği sağlanmalı
Konuşmasına doğrudan pazarlama taktiklerinden söz ederek başlayan Eser Hakim ajansının Coca Cola Türkiye yürüttüğü şişe-kutu üzerindeki isim kampanyasını anlattı ve çeşitli markalar için etkinlik yönetimi ve sosyal medyanın sinerjisinden yararlandıkları kampanyalardan örnekler verdi. “Günümüzde sosyal medya TV, gazete ve dergilere göre daha aktif bir şekilde kullanılmaya başladı. İstediğimiz hedef kitleye şimdiki tabirle tek bir tıkla ulaşabiliyoruz. Bu kitleye ulaşabilmek içinse dinamik bir ekip kurduk. Sosyal medyaya bir kez adım atıldı mı iletişime devam etmek zorundasınız, sosyal medyaya özel hedefleriniz ve stratejiniz olmalı, basit yöntemlerle başarılı olmanız mümkün değil. Yaratıcı ve deneyimli olmalısınız. Markaya ne katabiliriz sorusunun cevabını bulduktan sonra sosyal medya için bir yol haritası çıkarılmalı” diyerek sözlerini noktaladı.
Reklamcılar artık sosyoloji ve antropoloji bilimleriyle içiçe!
Reklamın duayeni olarak bilinen Haluk Sicimoğlu “efsane reklamlar nasıl efsane oldu?” başlıklı sunumunda efsane reklamlar olarak tabir edilen reklamların tüketicinin zihninde nasıl bir etki bıraktığını belirlemeye yönelik araştırmanın sonuçlarına değindi. Bu kapsamda, 300 reklam ajansına sorularak belirlenen 25 efsane reklamın hangi yollardan bilinçaltının kilidini açtığının araştırıldığını anlatan Sicimioğlu “insanlara tepeden bakmayan, üründen çok hedef kitlesinin yaşamı ve hayallerinden söz eden reklamların efsaneleştiği bulgulandı. Efsane olmuş reklamlarda yaşama dair sloganlar vardı” dedi. Ünlü reklamcı konuşmasının sonunda öğrencilere tavsiyelerde bulunarak “hayatta örnek alacağınız çok insan olabilir ya da sadece birini örnek alırsınız ama kimseyi taklit etmeyin. Taklit başarıyı getirmez. Yaptığınız iş asla ön plana çıkmaz herkesi hep geriden takip edersiniz. Bizlerin de örnek aldığı insanlar, hayatlar, kitaplar elbette var ama o örneği ne kadar geliştirebilirseniz o kadar siz olursunuz. Reklamcılık bir bilim olduğu kadar sanattır da. Sanatınızı geliştirin” dedi.
İzmirli ajanslar Kristal Elma ödüllerinde öne çıkıyor
Panelin son konuşmacısı Yiğit Sal, “bir reklamcının karakter analizi” başlıklı sunumunda bir reklam profesyonelinin toplumun farklı kesimlerinden farklı kişilerin düşüncelerine hitap edebilmesi gerektiğini vurguladı. Reklamcılık sektöründe dürüstlük ve hesap verebilirliğin önemli erdemler olduğuna değinen başkan, “bir markanın tüketiciye sunduğu vaad kanıtlanabilir nitelikte olmalıdır, bunlar bu kentin içindeki normlarda var ve bir reklamcıyı bağlıyor” dedi. Bir reklamcının objektif ve eleştiriye açık olmasının da önemine değinen Sal, İzmir’in marka kimliğinin içinde bu değerlerin bulunduğunu belirterek sözlerini noktaladı.
Nilay GÜVEN