Selçuk Yaşar Ödülü ikinci kez sahibini buldu

Selçuk Yaşar Ödülü Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi’nin oldu

 Yarattığı ilkler ve yaşattığı ilkeleriyle Türkiye’nin iş, kültür, eğitim ve spor alanlarında müstesna bir yere sahip olan Selçuk Yaşar’ın vizyonunu geleceğe taşımak üzere hayata geçirilen Selçuk Yaşar Ödülü’nün bu yılki sahibi, 1996 yılında Avusturya hükümetinden ordinaryüs profesörlük unvanını alan, Johannes Kepler Üniversitesi Fizikokimya Kürsü ve Enstitüsü’nün başkanı Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi oldu.

 Yaşar Üniversitesi ile Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı işbirliğiyle toplumsal faydayı ve geleceğin Türkiye’sini hedefleyen cesur insanların çalışmalarını kutlamak ve başarılarını tüm Türkiye’ye duyurmak amacıyla hayata geçirilen Selçuk Yaşar Ödülü ikinci yılında sahibini buldu. Geçtiğimiz yıl Çırağan Sarayı’nda düzenlenen ödül töreni, bu yıl pandemi nedeniyle çevrim içi olarak gerçekleştirildi.

2020 yılının teması, Selçuk Yaşar’ın tüm hayatı boyunca üzerinde önemle durduğu üç kavram “Bilim, Birlik ve Başarı”dan biri olan “bilim” olarak belirlendi. Ödülün sahibi, teknoloji alanında yaptığı uluslararası çalışmalarıyla dünyada adından söz ettiren; özellikle “temiz enerji” konusundaki çalışmalarıyla öne çıkan; plastik organik güneş pilleri konusundaki çalışmasıyla dünyadaki ilk patent ve yayına sahip olan Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi oldu.

Selçuk Yaşar Ödülü’nün bu yılki sahibi, 1996 yılında Avusturya hükümetinden ordinaryüs profesörlük unvanını alan, Johannes Kepler Üniversitesi Fizikokimya Kürsü ve Enstitüsü’nün başkanı Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi oldu.

Bu yılki tema göz önünde bulundurularak alanlarında söz sahibi kişilerden oluşan seçici kurulda; Yaşar Üniversitesi’nin Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı Başkanlığında, Prof. Dr. Ahmet Evin, Prof. Dr. Gürbüz Güneş, Prof. Dr. Arif Hepbaşlı ve Prof. Dr. Banu Onaral yer aldı.

“Bilim, Yaşar Üniversitesi’nin en önemli değerlerinden biri”

Selçuk Yaşar Ödülü’nün bu yılki teması olan bilimin, Yaşar Üniversitesi’nin de en önemli değerlerinden biri olduğunu dile getiren Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer, “Sayın Selçuk Yaşar’ın eğitime, bilime sağlamış olduğu katkılarla kurulan Yaşar Üniversitesi’nin temel değerleri; insan odaklılık, toplumsal sorumluluk, bilimsel yaklaşım, yenilikçilik ve uluslararasılıktır. Bilimsel yaklaşım iddiasıyla yola çıkan üniversitelerin bilim ödüllerine katkısı yadsınamaz. Kurucumuzun şu sözleri bize daima rehber olmuştur: ‘Bilgiye, ilme ve tecrübeye kıymet vermeyen bir ortamın içine itilmekten şiddetli korunmalıyız.’ Bizler de bilgiyi destekleyen ve bilgiye kıymet veren ortamları oluşturabilmek için bu değerli ödülü hayata geçirmekten büyük onur duyuyoruz” dedi.

Yaşar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cemali Dinçer

“Bilginin en önemli güç olduğuna inanırız”

Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı ise, “Her yıl ülkemize önemli katkılar sağlamış kişilere farklı alanlarda verilmesi hedeflenen Selçuk Yaşar Ödülü’nün 2020 yılı teması ‘bilim’ olarak belirlendi. Çünkü biz Yaşar Üniversitesi olarak, bilginin en önemli güç olduğuna inanırız. Evrensel bilginin birikimiyle beslenerek yeni bilgiler üretir ve insanlığın yararına sunmak için çalışırız. Evrensel standartlara ve etik kurallara uyarak bilgiyi üretir, insanlığın yararı için paylaşırız. Tüm bu değerler temayı oluştururken bizlere yol gösterici oldu. Sayın Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi, dünyayı daha yaşanabilir hale getirmek için yeni fikirlerin geliştirilmesi konusundaki akademik çalışmaları ve teknoloji alanında yaptığı uluslararası yayınlarla bilim dünyasına katma değer sağlamaktadır. Bizler her yıl yeni bir tema altında ulusal ve uluslararası alanlarda ülkemizi başarıyla temsil eden kişi ve kurumları seçerek Selçuk Yaşar Ödülü’nü vermeye ve kurucumuzun hayalleri ışığında hep beraber çalışıp emin adımlarla ilerlemeye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

Yaşar Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkanı Ahmet Yiğitbaşı

“Geleceğin enerjisi güneş enerjisinde”

Ödülün bu yılki sahibi Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi, “Beni Selçuk Yaşar 2020 Yılı Ödülüne layık gören komisyonunun değerli üyelerine ve Yaşar ailesine çok teşekkür ediyorum. Bu törenin 5 Mart’ta yapılması bekleniyordu ama maalesef bu çok özel ve istisnai bir sene olduğu için töreni sanal olarak yapmak zorundayız. Sanal ortamdan, Avusturya’dan sizlere sevgilerimi, saygılarımı iletiyorum” dedi.

Türkiye’nin geleceği için güneş enerjisinin büyük önemine değinen Sarıçiftçi, “Özellikle bu ödülün bana verilmesi, benim konumla ilgili olduğundan dolayı çok memnunum. Benim çalışma konum güneş enerjisinden yararlanmak ve güneş enerjisinden insanlığa yararlı şekillerde enerji üretme konusu. Bunun Türkiye için önemini hiçbir şekilde anlatmak zor değil. Türkiyemizin enerji ihtiyacını dışarıdan ithal ettiğimiz petrol ve doğalgazlarla karşılamaya çalışırken binbir zorluklarla karşı karşıya gelebiliyoruz. Hâlbuki ülkemizin güneşi hem Türkiye’nin enerjisini hem de bu enerjiden elde ettiğimiz başarıları yurt dışına satabilmemize yetecek kapasitededir. Bir sene içinde, bir metrekareye Türkiye’nin pek çok yerinde 1000 kilowatt saatten fazla enerji gider. Bu enerjiyi toplayıp bizim için kullanabilecek bir durumda elektrik enerjisine ve hatta kimyasal enerjiye dönüştürebilirsek dışa bağımlılığımız tümüyle azalacak ve kendi içimizde yeterlilik sağlanacaktır. Bunun ekonomik, politik ve hatta istiklal ve istikbal boyutu vardır. Türkiye’nin istiklali ve istikbali güneş enerjisindedir” şeklinde konuştu

Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi kimdir?

1961 Konya doğumlu olan Ord. Prof. Dr. Niyazi Serdar Sarıçiftçi, 1980 Eylül’ünde İstanbul St. Georg Avusturya Lisesi’ni birincilikle bitirip, yükseköğrenim için Viyana’ya gitti. Viyana Üniversitesi Fizik Bölümü’nü bitirdikten sonra aynı fakülteden 1989 yılında doktorasını aldı ve Stuttgart Üniversitesi İkinci Fizik Kürsüsü’nde 1989-1992 arasında doktora sonrası asistan olarak çalıştı. 2000 yılında Kimya Nobel ödülünü kazanan Prof. Alan Heeger’in davetiyle 1992-1996 yıllarında Santa Barbara Kaliforniya Üniversitesi’nde çalıştı. Bu çalışmalarda, yarı iletken polimerler ile güneşten elektrik elde etmek için gerekli foto-fiziksel temelleri keşfetti. Prof. Dr. Alan Heeger ile ortak yürüttükleri çalışma, plastik organik güneş pilleri konusunda dünyadaki ilk patent ve yayındır (1992). 1996 yılında Avusturya hükümetinin verdiği ordinaryüs profesörlük unvanını aldı  ve Avusturya Linz şehrindeki Johannes Kepler Üniversitesi Fizikokimya Kürsü ve Enstitüsü’nün başkanlığına atandı.

600’ü aşkın uluslararası bilimsel yayını ve 8 patenti olan Ord. Prof. Dr. Sarıçiftçi’nin 9 adet bilimsel kitabı yayınlandı. 75 binin üstünde atıf alan yayınları ile (h=99 Web of Science, h=118 Google Scholars) Mart 2011 tarihinde (ISI Thomson Reuter Material Science Ranking) dünyanın en öndeki 14. bilim adamı olarak sıralandı. Avusturya’da 2003 “Energy Globe” ve 2001 “Grünpreis” ödüllerini aldı. TÜBİTAK Bilim Ödülü (2006), 2008’de Avusturya’da yılın bilim adamı ödülü, İnsaniyet Madalyası, Avusturya Nobel Ödülü diye anılan Wittgenstein ödülünü kazandı (2012). Bükreş Üniversitesi (Romanya, 2011) ve Abo Academi (Finlandiya, 2010) kendisine fahri doktora unvanı verdi. Ord. Prof. Dr. Sariciftci, Avusturya Bilimler Akademisi (ÖAW) ve Türk Bilimler Akademisi (TÜBA) üyesidir. Aynı zamanda TÜBA Bilim Ödülü’nün de sahibidir (2015).

Selçuk Yaşar Ödülü hakkında

Selçuk Yaşar Ödülü; Yaşar Üniversitesi ve Selçuk Yaşar Spor ve Eğitim Vakfı işbirliğiyle Selçuk Yaşar’ın hayatı boyunca kendisine ilke edindiği değerleri yaşatmak üzere girişimcilik, yenilikçilik ve inovasyon alanlarında Türkiye’nin ekonomik ve teknolojik gelişimi ile sanat ve kültür alanlarında katkıda bulunan örnek ve öncü insanlar ve kurumları teşvik etmek amacıyla hayata geçirildi. Selçuk Yaşar Ödülü’nün 2019 yılı teması “Girişimcilik, yenilikçilik veya inovasyon alanlarında başarılı çalışmalar yapmış ve bunların sonucunda ülkenin kalkınmasında veya tanınmasında önemli rol oynamış kişi ya da kurumlar” olarak belirlenmişti. Temanın belirlenmesinde  “Ar-Ge, inovasyon ve girişimcilik” alanında yapılan çalışmaların Yaşar Üniversitesi Stratejik Planı’nın “Küreselleşme”, “Yaparak ve Yaşayarak Öğrenme” ve “Çevre ile İşbirliği” kavramlarıyla birlikte temel unsurlarından birisi olması önemli rol oynadı.