Ünlü sinema ve tiyatro oyuncusu Meltem Cumbul, Yaşar Üniversitesi tarafından düzenlenen Contact 3. Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali’nde hem konuk hem jüri üyesi oldu. Başarılı kariyeri ile 90’lı yıllardan bu yana Türkiye’nin yakından tanıdığı Cumbul, vasat bir lise öğrencisinden nasıl usta bir oyuncuya dönüştüğünü gençlerle paylaştı. Lise ve üniversite yıllarında kendisini asosyal olarak nitelendiren sanatçı, “Okul hayatım boyunca insan ilişkilerinde çok başarılı olduğumu söyleyemem. Konservatuar döneminde de çok fazla arkadaşım yoktu ve oldukça asosyaldim. Beni geliştirebilecek her alanda sabah akşam çalışarak bu pozisyona gelebildim” dedi.
Dünyanın farklı sinema okullarında yapılmış öğrenci filmlerini bir araya getiren Contact 3. Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali’nde jüri üyeliği yapan Meltem Cumbul, Yaşar Üniversitesi öğrencileri ile gerçekleştirdiği söyleşide eğitim hayatından mesleki gelişimine, yurtdışı deneyimlerinden oyuncuların çalışma koşullarının iyileştirilmesine kadar pek çok alandaki fikirlerini ve tecrübelerini paylaştı. Oyuncu Mehmet Ali Alabora’nın öncülüğünde kurulan Oyuncular Sendikası’nın Genel Başkanlığı’nı üstlenen Cumbul, oyuncular ve tüm set çalışanlarının uzun saatler süren çalışma koşullarının iyileştirilmesi, taban fiyatın belirlenmesi, sendikal hakların korunması gibi alanlardaki çalışmaların sürdüğünü söyledi.
EVDEN PEK DIŞARI ÇIKMAZDIM
Ortaokul ve lise yaşamı boyunca vasat bir öğrenci olduğunu belirten Cumbul, tutkuyla bağlı olduğu oyunculuk yeteneği sayesinde Mimar Sinan Üniversitesi Devlet Konservatuarı Tiyatro Bölümü’nden birincilikle mezun olduğunu anlattı. Kendini ifade etmekte güçlük çeken hatta asosyal biriyken kariyerinde nasıl bugünlere gelebildiğini anlatan oyuncu, “Ortaokul yıllarından itibaren derslerle yapmak istediğim şeyler hep çok farklıydı. Lise yıllarında dersleri kötü bir öğrenciydim. Kendimi ifade etmekte güçlük çekiyordum. Sadece dans ederken ya da şarkı söylerken ifade edebiliyordum. O dönemde insan ilişkilerinde de çok başarılı değildim. Üniversite birinci basamak sınavını bile ancak geçebildim ve genel yetenek sınavıyla Mimar Sinan Üniversitesi Tiyatro Bölümünü kazandım. Üniversiteyi ise birincilikle bitirdim. Bu kadar vasat bir öğrencinin üniversiteyi birincilikle bitirebilmesinin tutkuyla bağlı olduğu bir işi seçmekle alakalı olduğunu düşünüyorum. Konservatuar döneminde de çok fazla arkadaşım yoktu ve oldukça asosyaldim. Evden pek dışarı çıkmazdım. İşim gücüm okumak ve dinlemekti. Beni geliştirebilecek her alanda sabah akşam çalışarak bu pozisyona gelebildim.” diye konuştu.
BANA İNANAN İNSANLARLA BİR ARADA OLUYORUM
Küçük yaşlardan itibaren iyi bir oyuncu olabilmeyi hayal ettiğini söyleyen Meltem Cumbul, “Yaptığımız işte çok çalışmak, vizyonunu açık tutmak, kendine güven duymayı sağlamak çok önemli. İyi bir oyuncu da özgüvensiz olabiliyor. İyi bir oyuncu olabilme hayalimi özgüvenimi yerle bir edecek kişilerle çalışmamayı tercih ederek, bana inanan ve güvenen kişilerle bir arada olmaya çalışarak gerçekleştirebildim” dedi.
OYUNCUNUN EĞİTİM ALMASI ŞART
Bir oyuncunun tek tip bir oyuncu olarak kalmaması için mutlaka eğitim alması gerektiğini savunan usta oyuncu, “Uzun vadeli çalışmalar yapmak isteyen bir oyuncu tek tip bir oyuncu olarak kalmak istemiyorsa mutlaka bir eğitim almalı. Bu eğitim usta çırak ilişkisi de olabilir, yönetmen oyuncu ilişkisi de olabilir, konservatuar eğitimi de olabilir, türlü yönetmenlerle çalışarak da olabilir” dedi.
FESTİVAL SONUÇLARI
Cumbul’un jüri üyesi olarak da yer aldığı ve Yaşar Üniversitesi’nin ev sahipliği yaptığı Contact 3. Uluslararası Öğrenci Filmleri Festivali’nde ödül alan filmler ve yönetmenleri ise şöyle oldu:
-Yaşar Üniversitesi En İyi Kısa Film Ödülü: İsviçre’den Zoe Rossion – “Roger, Unknown Grandfather”
-Sony Ödülü ve Öğrenci Jürisi Ödülü: Sırbistan’dan Vidan Miljković – “My World”
-SenEDIT En İyi Öykü Ödülü: İsrail’den Tal Kantor – “In Other Words”
-Özel Mansiyon: Meksika’dan Jose Antonio Ayala Galindo – “Abduction”
