Eğitim şart! Ama…

Yard. Doç. Dr. Ilgın Başaran

Zorunlu eğitimin 12 yıla çıkarılmasıyla birlikte okul sıralarıyla ilk defa tanışan 66 aylık çocukların eğitiminde yapılacak hatalar, çocukların yetersizlik duygusuyla büyümelerine neden olabilir.

Yaşar Üniversitesi Fen Edebiyat Fakültesi Psikoloji Bölümü Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Ilgın Başaran, 66 aylık çocuklara uygulanacak eğitimin, çocukların fiziksel ve duygusal ihtiyaçları doğrultusunda hazırlanması gerektiğini belirtti. Yard. Doç. Dr. Başaran, bu noktada yapılacak hataların, çocukların “yetersizlik duygusu” yaşamasına neden olabileceğini söyledi. Başaran: ” 5 yaş grubu çocukların eğitimi çocuk merkezli ve oyuna dayalı bir eğitimdir. Ayrıca duygusal gelişim aşamaları incelendiğinde, 5 yaş grubu çocukların ben merkezli özelliği nedeni ile grup içi etkileşimde sorunları olacaktır. Öğretmeninin sadece kendisi ile ilgilenmesini bekleyecek, aktivitelere katılmayı reddedecek, zorlanırsa kaçma davranışı gösterecek, öfke patlamaları yaşayacak ve verilen yönergeleri yerine getiremediği için yetersizlik duygusu yaşayacaktırdedi.

Yard. Doç. Dr. Ilgın Başaran
Yard. Doç. Dr. Ilgın Başaran

 

Sıralarda oturmak yetmez

Eğitimin yaşa göre verilmesi gerektiğini söyleyen Yard. Doç. Dr. Ilgın Başaran bu süreçte fiziksel, bilişsel ve duygusal gelişim aşamalarının dikkatle planlanması gerektiğinin altını çizdi.  Başaran, “66 aylık çocukların eğitimi, yazı yazmak ya da okumayı öğrenmek değildir. Fiziksel gelişimlerini tamamlayabilmeleri için kaslarını geliştirici aktivitelere yer verilen bir eğitimdir. Makasla kesecek, mum boya ile boyayacak, hamur çalışmaları yapacak, merdiven inip çıkacak, zıplayacak, top oynayacaklar. Şekil, renk, sayı kavramları, eşleme, gruplama, büyük – küçük, belirli bir özelliği dikkate alarak sıralama gibi çeşitli çalışmaları sadece masa başında oturarak değil, aktif bir şekilde uygulamalı yapmalıdırlar. Duygusal gelişim özelliklerini dikkate aldığımızda ise, girişimciliğini ve üretkenliğini arttıracak,  kültürünün gerektirdiği becerileri kendi kendine yapabilme inancını kazanacağı bir eğitimdir. Soru soracağı, çevresinde gördüğü ya da yaşadığı olaylar hakkında kendi düşünce yapısı elverdiğince yorumlama ya da çıkarsamalar yapacağı, “yapabilirim, ben yaptım, kendi kendime yaptım” diyebileceği bir ortamda kendine olan güvenini pekiştirmesi gerekmektedir” şeklinde konuştu.

Doğru planlanmalı

Yard. Doç. Dr. Ilgın Başaran ayrıca, erken yaşta eğitimin birçok ülkede uygulandığını belirterek doğru yapıldığı takdirde uygulamanın faydalı olabileceğini söyledi. Başaran, “Eğitim yaşa göre verilmelidir. Fiziksel, bilişsel ve duygusal gelişim aşamaları dikkate alınmalıdır. Eğitim, dikkatli bir şekilde planlamış, ince ayarı yapılmış, donanımlı bir çevrede uygun eğiticiler tarafından verildiğinde etkili olacaktır” dedi.

no images were found