Ankara’nın yası sosyal medyada

Prof.Dr.Ümit Atabek:

“Medya kriz planı olmalı”

 Ankara’daki bombalı terör saldırısının meydana geldiği andan itibaren Twitter’da 2 milyona yakın mesaj paylaşıldı

Ankara’da 37 kişinin yaşamını yitirdiği bombalı saldırı, yalnızca Türkiye’de değil tüm dünyada sosyal medyada geniş yankı buldu. Dünyaca ünlü sanatçılardan sokaktaki vatandaşa kadar sosyal medya hesabı olan neredeyse herkes Ankara’daki saldırı için tepki ve üzüntüsünü sanal alemde sayısız tweet atarak dile getirdi. Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Atabek, bu tür olaylarda bilgi gereksinimin hızla arttığını ve sosyal medyanın hızlı bir haber alma aracı haline dönüştüğünü belirterek, “Halkın hızla, doğru bir şekilde bilgilendirilmesi için önceden bir medya kriz planı hazırlanmalı. Nasıl afet gibi olaylarda arama, kurtarma, ilk yardım acil eylem planları bulunuyorsa, bu tarz olaylarda da acil bir medya kriz planı bulunmalı. Bu plana göre hareket edilip toplum en doğru şekilde ve en kısa sürede bilgilendirilerek dezenformasyonların da önüne geçilmeli” dedi.

Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Atabek
Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Atabek

Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Göker Gülay Ankara’daki bombalı terör saldırısının meydana geldiği andan itibaren Twitter’da, #Ankara hashtagi ile yapılan paylaşımların, kısa süre içinde dünya gündeminde bir numaraya yükseldiğini belirtti. Gülay, şu bilgileri verdi:

“Saldırının olduğu gün, saat 19.00 ile 21.00 arasında #Ankara hashtagiyle yaklaşık 300 binin üzerinde tweet atıldı. 13 Mart akşamından ertesi sabaha kadar #Ankara hashtagiyle atılan tweet sayısı ise 1,5 milyona yakın.  Ankara saldırısıyla ilgili diğer başlıklarla atılan tweetler eklendiğinde ise bu sayı 2 milyona yaklaşıyor. Dünya gündeminde de 13 Mart akşamından itibaren Ankara saldırısıyla ilgili atılan tweetler hep bir numarada yer aldı. Twitter’da üretilen Türkçe içeriğin neredeyse tamamın Ankara’yla ilgili olduğunu gördük. Hashtagler haricinde yazılan tweet sayıları ise bu rakamların çok üstünde gerçekleşti. Diğer sosyal ağ mecralarında da insanlar tepkilerini dile getirip acıyı paylaştı”

Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Göker Gülay
Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Araştırma Görevlisi Göker Gülay

MEDYA KRİZ PLANI OLMALI

Bu tür olaylarda vatandaşların bilgi gereksiniminin hızla arttığını ifade eden Yaşar Üniversitesi İletişim Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ümit Atabek, vatandaşlar geleneksel medyadan hızlı ve doğru haber alamadığına inanırsa sosyal medya hızlı bir haber alma aracı haline dönüşüyor. Ancak bu gibi durumlarda bilgi kirliliğinin ve dezenformasyonun da en yoğun yaşandığı alanlardan biri haline geliyor. Halkın hızla, doğru bir şekilde bilgilendirilmesi için önceden bir medya kriz planı hazırlanmalı. Kamu otoriteleri, böyle durumlarda geleneksel medyaya ilişkin daha kolay çözümler üretebiliyor. Ancak iş sosyal ağ medyasına gelince, oldukça fazla sorunla karşılaşılıyor. Yasakların bir çözüm olmadığını görüyoruz. En doğrusu, yetkililerin hızlı ve doğru bilgilendirmeye inanarak bu yönde hareket etmeleri. Şüphesiz, dezenformasyon sosyal medyada en büyük sorun ve bu sorunun tek çözümü, hızlı, doğru ve kapsamlı bilgilendirme yapmak” dedi.

EN KISA SÜREDE EN DOĞRU BİLGLENDİRME YAPILMALI

Aksi halde dezenformasyon ve bilgi karmaşasının daha da yayıldığını vurgulayan Atabek, “Halkın hızlı, doğru ve kapsamlı bilgi edinme hakkına özen gösteren kamu görevlilerine duyulan saygı ve güven de artar; bu ise çağdaş kamu düzeni açısından yaşamsal önemdedir. Bu nedenle, nasıl doğal afet gibi olaylarda arama, kurtarma, ilk yardım gibi acil eylem planları bulunuyorsa, bu tarz olaylarda da acil bir medya kriz planı bulunmalı. Bu plana göre hareket edilip toplum en doğru ve en kısa sürede bilgilendirilerek dezenformasyonların da önüne geçilmeli” dedi.