Ekonomiye olumlu yansıyacak

Normalleşme sürecine giren Türkiye – Rusya ilişkilerini ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın Rusya’ya yapacağı ziyareti değerlendiren Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman, ekonomik ilişkilerin yeniden canlanmasının, iki ülke arasında 2015 yılındaki 24 milyar dolarlık dış ticaret hacminin önümüzdeki yıldan itibaren daha da artmasının beklendiğini söyledi.

Rusya ile Türkiye’nin, 2015 yılında üçüncü büyük ticaret ortağı konumunda olduğunu hatırlatan Yaşar Üniversitesi Ekonomi Bölümü Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Serpil Kahraman, iki ülke arasındaki normalleşme sürecinin düşen ithalat, ihracat ve turizm gibi rakamları kısa süre içinde olumlu etkileyeceğini ifade etti. Yrd. Doç. Dr. Kahraman, “Rusya, 3 milyar 591 milyon dolar ihracat ve 20 milyar 400 milyon dolar ithalat hacmi ile Türkiye’nin üçüncü büyük ticaret ortağıydı. Her ne kadar ihracat hacmi az gibi gözükse de özellikle tarım ve tekstil ürünleri açısından Rusya önemli bir pazar konumunda. 2015 yılında Rusya ekonomisindeki yüzde 3.7’lik küçülmeye ilaveten, uçak kriziyle birlikte de ekonomik yaptırımlar yaşandı ve özellikle dış ticaret, istihdam kısıtlamaları, vize muafiyetlerini tek taraflı askıya alması sonucunda ticaret hacmi daha da daraldı. Geçen yılın 7 aylık ihracat sıralamasında 9. sırada bulunan Rusya, bu yılın aynı döneminde 20. sıraya geriledi. Gelişmeler, turizm sektörünü de etkiledi ve yılın ilk yarısında Rus turist sayısı bir önceki yıla oranla yüzde 83 oranında azaldı. Başta sanayi, sağlık ve konut başta olmak üzere Türk müteahhitlik firmaları da etkilendi” diye konuştu.internet1

İki ülke arasındaki normalleşme sürecine dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Kahraman, “22 Temmuz tarihinde imzalanan, 2016-2019 yılları ticari, ekonomik, bilim ve teknik konularını kapsayan, orta vadeli kararname yürürlüğe girdi. Ayrıca her iki ülkedeki yatırım projelerinin finansmanına ilişkin ortak fon kurulmasına ilişkin işbirliğinin de yenilenmesine karar verildi. St. Petersburg’da iki ülke lideri arasında yapılacak zirveye istinaden, dış politikada olduğu gibi ekonomik ilişkilerde de kademeli normalleşme beklentisi hakim” dedi.

Zirvenin ana gündeminin, ekonomi ve enerji olduğunu belirten Kahraman, “Her iki ülkenin de batıyla olan ilişkileri, dış politikada olduğu kadar ekonomi cephesinde de iki ülkeyi de ister istemez aynı yörüngeye itiyor. Ekonomik yaptırımlardan Rusya da zarar görmüş durumda. Ne var ki her iki ülkenin de ekonomik öncelikleri birbirinden farklı. Bu doğrultuda enerji sektöründe ülkemizde önemli yatırımları bulunan Moskova, batıya doğalgaz ihracı için Türk Akımı Projesini ve ayrıca Akkuyu Nükleer Santral Projesini ivedilikle uygulamaya koymak istiyor. Öte yandan Botaş ile Gaz Prom’un olası fiyat anlaşması da önemli. Türkiye’nin önceliklerinde ise turizm, ticaret ve müteahhitlik hizmetleri başı çekiyor. Bu anlamda tarihsel olarak da en büyük pazarımız Rusya. Her ne kadar kademeli normalleşme sürecine girilmiş olsa da bu sürecin ekonomik hacim bazında kalıcılığının yılsonu itibariyle netleşeceği aşikar. Olumlu gelişmeler sonrası özellikle ithalat, ihracat ve turizmde iki ülke ticaret hacminin çok daha yüksek rakamlara ulaşabileceği olası. Bu etkileri 2017’den itibaren daha net görebiliriz” diye konuştu.

EGE İHRACATI OLUMLU ETKİLENİR

İzmir’den Rusya’ya yapılan ihracatın 2015 yılının Ocak – Temmuz dönemine göre yüzde 50 civarında azaldığını belirten Serpil Kahraman, “Bu yılın ilk 7 ayında İzmir’den Rusya’ya 57 milyon 633 milyon dolar ihracat gerçekleştirildi. Ancak bu geçtiğimiz ayla birlikte yeniden bir yükseliş başladı. Özellikle, yaş sebze ve meyve, kuru meyve, hazır giyim, otomotiv yan sanayi gibi sektörler olumlu etkilenecektir. Turizmde de Güney Ege önümüzdeki yıldan itibaren eski rakamlara kavuşacaktır” dedi.